Translation of "Çekinmeden" in English

0.002 sec.

Examples of using "Çekinmeden" in a sentence and their english translations:

Bana çekinmeden sordu.

Boldly, she asked me the question.

Çekinmeden tartışmaya hazırdır.

She's prepared to argue without inhibition.

Tom çekinmeden arabasını sattı.

Tom sold his car without hesitation.

Tom çekinmeden odaya girdi.

Tom entered the room without hesitation.

Tom, hiç çekinmeden yalan söyler.

Tom lies without any inhibition.

Çekinmeden bütün bir limonu yiyebilir.

He can eat an entire lemon without wincing.

Bir şey olursa, çekinmeden beni ara.

If something happens, feel free to call me.

- Mary çekinmeden buzlu suya atladı.
- Mary tereddüt etmeden buzlu suya atladı.
- Mary duraksamadan buz gibi suya atladı.

Mary jumped into the icy water without hesitation.

- Tom teklifi çekinmeden kabul etti.
- Tom teklifi hiç duraksamadan kabul etti.
- Tom teklifi tereddütsüz kabul etti.
- Tom teklifi tereddüt etmeden kabul etti.
- Tom öneriyi tereddüt etmeden kabul etti.
- Tom öneriyi tereddütsüz kabul etti.
- Tom öneriyi hiç duraksamadan kabul etti.
- Tom öneriyi çekinmeden kabul etti.

Tom accepted the offer without hesitation.