Translation of "Sattı" in English

Romanı iyi sattı.

Her novel sold well.

O, bizi sattı.

He sold us out.

Analyn ineği sattı.

Analyn sold the cow.

Tom bizi sattı.

Tom sold us out.

Tom evini sattı.

Tom sold his house.

Tom bileziği sattı.

Tom sold the bracelet.

O, kartpostal sattı.

She sold postcards.

Leyla şirketini sattı.

Layla sold her company.

Tom aracını sattı.

Tom sold his car.

Tom ne sattı?

What did Tom sell?

Mary evini sattı.

Mary sold her house.

Tom şirketini sattı.

Tom has sold his company.

Sami dairesini sattı.

Sami sold his apartment.

Sami ansiklopedi sattı.

Sami sold encyclopedias.

Sami mülkü sattı.

Sami sold the property.

Tom sigorta sattı.

Tom sold insurance.

Bütün topraklarını sattı.

He's sold all of his land.

Mennad bisiklet sattı.

Mennad sold bicycles.

Yanni arabasını sattı.

Yanni sold his car.

Tom arabasını sattı.

Tom has sold his car.

Onun romanı iyi sattı.

His novel sold well.

Adam ruhunu şeytana sattı.

The man sold his soul to the devil.

O eski evini sattı.

He disposed of his old house.

Tom motosikletini Mary'ye sattı.

Tom sold his motorcycle to Mary.

Henry Ford ne sattı?

What did Henry Ford sell?

Tom şirketini Mary'ye sattı.

Tom sold his company to Mary.

Tom onu bana sattı.

Tom sold it to me.

Tom bütün arazisini sattı.

Tom sold all his land.

O, ona arabasını sattı.

She sold him her car.

Tom çekinmeden arabasını sattı.

Tom sold his car without hesitation.

Onlar bir buzdolabı sattı.

They sold a refrigerator.

Tom arabasını Mary'ye sattı.

- Tom sold Mary his car.
- Tom sold his car to Mary.

Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.

Dan sold Linda drugs.

Tom Boston'daki evini sattı.

- Tom sold his house in Boston.
- Tom has sold his house in Boston.

Tom'un kitapları milyonlarca sattı.

Tom's books have sold millions.

Tom evini tekrar sattı.

Tom resold his home.

Tom arabasını kime sattı?

Who did Tom sell his car to?

Tom onu başkasına sattı.

Tom sold it to somebody else.

Tom zaten arabasını sattı.

Tom has already sold his car.

Tom, Mary'ye arabasını sattı.

- Tom sold Mary his car.
- Tom sold his car to Mary.

O bütün arazisini sattı.

He sold all his land.

Fadıl, Leyla'yı polise sattı.

Fadil sold Layla out to the police.

Onun romanları iyi sattı.

Her novels sold well.

Tom kendi şirketini sattı.

Tom sold his company.

Tom tüm mallarını sattı.

Tom sold all his property.

Eczacı bana ilaçları sattı.

- The chemist sold me the medicines.
- The pharmacist sold me the medicines.

Sami sevgili malikanesini sattı.

Sami sold his beloved mansion.

Sami, karavanını Leyla'ya sattı.

Sami sold his trailer to Layla.

Sami sokakta uyuşturucu sattı.

Sami sold drugs on the street.

Tom bütün topraklarını sattı.

Tom has sold all his land.

Tom tüm topraklarını sattı.

Tom has sold all of his land.

Hans patenti bir şirkete sattı.

Hans sold the patent to a company.

O evini 50000 dolara sattı.

He sold his house for 50000 dollars.

Bu arabayı sana kim sattı?

- Who sold you this car?
- Who sold this car to you?

Kitabı bana 1,000 yen'e sattı.

He sold me the book for one thousand yen.

O, Fas'taki tüm mülkünü sattı.

He sold all his property in Morocco.

Tom kişisel eşyalarının hepsini sattı.

Tom sold all of his belongings.

Tom evini 300,000 dolara sattı.

Tom sold his house for $300,000.

Bu şirket güvensiz ürünleri sattı.

This company sold unsafe products.

Tom eski buzdolabını Mary'ye sattı.

Tom sold his old refrigerator to Mary.

Tom'a göre, Mary arabasını sattı.

According to Tom, Mary has sold her car.

Onun kitabı milyonlarca kopya sattı.

His book sold millions of copies.

O eski arabasını bana sattı.

- Tom sold me his old car.
- Tom sold his old car to me.

O, pazarda bazı elmalar sattı.

He sold some apples at the market.

Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.

This book sold well in Japan.

Şu adam ruhunu şeytana sattı.

That man sold his soul to the devil.

Bu adam ruhunu şeytana sattı.

That man sold his soul to the devil.

İşini sattı ve emekli oldu.

He sold his business and retired.

Tom bugün üç buzdolabı sattı.

Tom sold three refrigerators today.

Çocuk adama bir gazete sattı.

The boy sold the man a newspaper.

Tom geçen hafta arabasını sattı.

Tom sold his car last week.

Tom tüm mallarını Boston'da sattı.

Tom sold all his property in Boston.

Tom geçen hafta evini sattı.

Tom sold his house last week.

Mary geçen hafta evini sattı.

Mary sold her house last week.

Tom arabasını yeni mi sattı?

Has Tom sold his car yet?

Tom kitaplarının geri kalanını sattı.

Tom has sold the rest of his books.

- Mary, Tom'un ona verdiği bilekliği sattı.
- Mary, Tom'un ona verdiği bileziği sattı.

- Mary sold the bracelet Tom gave her.
- Mary sold the bracelet that Tom gave her.

Onun kitabı 20 milyondan fazla sattı.

Her book has sold more than 20 million copies.

Onlar onu bir hırdavat dükkanında sattı.

They sell that at a hardware store.

Tom babasının ona verdiği gitarı sattı.

Tom sold the guitar that his father gave him.

Tom üç ay önce evini sattı.

Tom sold his house three months ago.

Köylü tüccara yüz tane yumurta sattı.

The villager sold the merchant one hundred eggs.

- Tom beni sattı.
- Tom beni ekti.

Tom stood me up.

Tom sahip olduğu her şeyi sattı.

- Tom sold everything he owned.
- Tom sold everything that he owned.

Tom çiftliğini sattı ve Boston'a taşındı.

Tom sold his farm and moved to Boston.

Tom arabasını üç hafta önce sattı.

Tom sold his car three weeks ago.

Tom bir süre, kullanılmış araba sattı.

Tom sold used cars for a while.

Tom tavşanları yetiştirdi ve onları sattı.

Tom raised rabbits and sold them.

Tom'un bir arabası vardı ama sattı.

Tom used to have a car, but he sold it.

Tom kamerasını bir gitar için sattı.

Tom traded his camera for a guitar.

Kendi Opel'ini sattı ve BMW aldı.

She sold her Opel and bought a BMW.

Suçu benimsedi ve onu çıkar için sattı.

it embraced criminality, sold it for profit.

Ve işe yaramadı çünkü çok az sattı.

And it didn't work out, because we were subscale.