Translation of "Buz" in Dutch

0.011 sec.

Examples of using "Buz" in a sentence and their dutch translations:

...buz krallıklarına...

...tot bevroren koninkrijken...

Buz eriyor.

- Het ijs is aan het smelten.
- Het ijs smelt.

Buz eridi.

Het ijs is gesmolten.

Buz soğuktur.

IJs is koel.

Buz katıdır.

IJs is vast.

Buz nerede?

Waar is het ijs?

Buz istemiyorum.

Ik wil geen ijs.

- Buz patenlerini unutma.
- Buz patenlerinizi unutmayın.

Vergeet je schaatsen niet.

Su buz gibi.

Dat water is steenkoud.

Buz çok kalın.

Het ijs is heel dik.

Hava buz gibi.

Het is ijskoud.

Buz soğuk mu?

Is het ijs koud?

Buz ister misiniz?

- Willen jullie wat ijs?
- Wilt u wat ijs?

Buz tabakası eriyor.

- De ijskappen smelten.
- De ijskappen zijn aan het smelten.

Buz kadar soğuk.

- Het is bitter koud.
- Het is ijskoud.

- Soğuk!
- Buz gibi!

Fijn!

Buz güneşte erir.

IJs smelt in de zon.

Buz çok soğuk.

IJs is erg koud.

Buz neden yüzer?

Waarom drijft ijs?

Buz sıcaklığı nedir?

Welke temperatuur heeft het ijs?

Buz hokeyini severim.

Ik hou van ijshockey.

- O, buz kadar soğuk.
- O buz gibi soğuk.

Dat is ijskoud.

- Birlikte buz patenine gittiler.
- Beraber buz pateni yapmaya gittiler.

Ze gingen samen schaatsen.

Bölgede çokca buz var.

Er is een massa ijs in dat gebied.

Dün gece buz tuttu.

- Gisteravond heeft het gevroren.
- Gisteravond was het ijskoud.

Buz üzerinde düşmek incitir.

Op ijs vallen doet pijn.

Buz pateni biraz eğlenceli.

Schaatsen is best leuk.

Bir buz torbam var.

Ik heb een ijszak.

O buz gibi soğuk.

Het is ijskoud.

Biz buz boyunca yürüdük.

We liepen over het ijs.

Buz erirse, su olur.

IJs wordt water wanneer het smelt.

Katı suya buz denir.

Vast water heet ijs.

Buz pateni yapabilir misin?

Kan je schaatsen?

Bu bir buz küpü.

Dit is een ijsklontje.

Bir sürü buz ekleyin.

Voeg veel ijs toe.

Buz pateninde iyi misin?

Ben je een beetje goed in schaatsen?

Buz patenin var mı?

Bezit je een paar schaatsen?

Buz iki inç kalınlığında.

Het ijs is vijf centimeter dik.

Tom buz patenlerini giydi.

Tom deed zijn schaatsen aan.

O, Eskimolara buz satabilirdi.

Hij zou ijs aan Eskimo's kunnen verkopen.

Tom buz kırmaya çalıştı.

Tom probeerde het ijs te breken.

- Buz hokeyi heyecan verici bir spordur.
- Buz hokeyi heyecanlandırıcı bir spordur.

IJshockey is een spannende sport.

- Buz, kaymak için yeterince katıdır.
- Buz, paten yapmak için yeterince katıdır.

Het ijs is stevig genoeg om te schaatsen.

Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.

Ik voel mijn handen al... ...ijskoud worden.

Bu müthiş buz dinamiklerini inceliyorum,

Ik mag deze geweldige dynamiek van ijs bestuderen,

Buz çatlamak için çok sert.

- Het ijs is te moeilijk te breken.
- Het ijs is te hard om te breken.

Buz onun ağırlığı altında çöktü.

Het ijs brak onder zijn gewicht.

Biraz daha buz ister misiniz?

- Wil je meer ijs?
- Wilt u meer ijs?
- Willen jullie meer ijs?

Benim buz küplerine ihtiyacım var.

Ik heb ijsklontjes nodig.

Güneş çıktı ve buz eridi.

De zon kwam te voorschijn en het ijs smolt.

Sol bacağına biraz buz koy.

Leg wat ijs op je linkerbeen.

Buz üzerinde yürüyecek kadar kalındı.

Het ijs was dik genoeg om erop te gaan.

Buz pateni benim hobilerimden biridir.

Schaatsen is één van mijn hobby's.

Buz kaymak için çok ince.

Het ijs is te dun om op te schaatsen.

Buz pateninde iyi olmak istiyorum.

Ik wil goed zijn in schaatsen.

Tom efsanevi bir buz patencisidir.

Tom is een legendarische schaatser.

Leyla buz gibi geceyi atlattı.

Layla overleefde de ijskoude nacht.

- Buz pateni benim favori kış sporumdur.
- Buz pateni benim en sevdiğim kış sporudur.

Schaatsen is mijn favoriete wintersport.

buz tabakası altında suyun saklı olduğu,

dat er vloeibaar water in de ijskap verstopt zit,

Buz küpünü eritmek istiyorsanız, ıslatmanız gerekir,

Als je ijs wilt smelten, moet je het nat maken,

Tom bir çift buz pateni kiraladı.

Tom huurde een paar schaatsen.

Buz ya da yağ, yolu kayganlaştırabilir.

Van ijs, of olie, kan een weg glad worden.

Çok ince buz üstünde paten yapıyorsun.

- Je schaatst op heel dun ijs.
- U schaatst op heel dun ijs.
- Jullie schaatsen op heel dun ijs.

Göl üzerinde buz pateni yapmaya gittim.

Ik ging schaatsen op het meer.

Buz birçok tarih öncesi hayvanlar fosilleştirdi.

Dit ijs heeft veel prehistorische dieren gefossiliseerd.

Sonra buz adeta bir iglo halini aldı,

Daar aanbeland werkt de sneeuw als een iglo,

buz yarığı veya buzda bir çatlak olabilir.

is een crevasse, een scheur in het ijs.

Buz üzerinde yürümek için yeteri kadar kalın.

- Het ijs is dik genoeg om erop te stappen.
- Het ijs is dik genoeg om erop te lopen.

- Figür pateni izliyorum.
- Artistik buz pateni izliyorum.

Ik kijk naar kunstschaatsen.

Buz, paten kaymak için yeterince kalın mı?

Is het ijs dik genoeg om te schaatsen?

Tom ve Mary buz pateni yapmaya gitti.

Tom en Maria gingen schaatsen.

Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.

Laten we een hoop van deze verzamelen en naar het ijsmeer gaan.

Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.

Hier lijkt er water op de bodem van de ijskap te zijn.

2002 yılından bu yana Grönland'ın kaybettiği buz miktarı

De hoeveelheid ijs die Groenland sinds 2002 heeft verloren,

Tom yeni bir çift buz pateni satın aldı.

Tom heeft een nieuw paar schaatsen gekocht.

Böyle bir şeyden sağlam kar ve buz blokları... ...yapamam!

Ik kan geen vaste ijsblokken maken... ...uit dit.

Su buz gibi! Atlayış işe yaradı, su yeterince derinmiş.

Dat water is steenkoud. De sprong ging goed, het was diep genoeg.

Ben de o denklemleri ödünç aldım, buz için uyarladım

Ik heb ze geleend en aangepast voor ijs,

Havza suyunun buz örtüsü tabanına gittiğini artık bildiğimize göre,

Nu we weten dat water tot op de bodem van de ijskap kan komen,

Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.

- Het ijs op het meer is te dun om uw gewicht te dragen.
- Het ijs op het meer is te dun om je gewicht te dragen.

- Buz eriyerek su olur.
- Buzu eriterek su elde edilir.

Door te smelten wordt ijs water.

- Patenlerini al. Göl buz tutmuş.
- Patenlerini al. Göl donmuş.

Pak je schaatsen. Het meer is bevroren.

Sen ve Tom hiç birlikte buz patenine gittiniz mi?

Zijn jij en Tom ooit eens gaan schaatsen?

Hangisi daha kolaydır, kayak mı yoksa buz pateni mi?

- Welke is makkelijker, skiën of schaatsen?
- Wat is makkelijker, skiën of schaatsen?

Sonra, Khumbu Buz Çağlayanı'nın üzerine ahşap bir köprü inşa edildi.

Er werd een houten brug over de Khumbu-ijswaterval gemaakt van bomen.

Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.

De schemering biedt hulp. Maar voetstappen echoën langs het ijs.

Ekip, Khumbu Buz Çağlayanı ile kamp alanının bulunduğu yere ulaşana kadar...

Toen we het basiskamp bereikten en de Khumbu-ijswaterval…

Hangisinden daha çok hoşlanıyorsun, buz pateni mi yoksa tekerlekli paten mi?

Wat vind je leuker, schaatsen of skeeleren?

- Buz gibi suda yüzmeyi denemesi çılgınlıktı.
- O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı.

Hij was gestoord dat hij probeerde te zwemmen in dat ijskoude water.

- Mary çekinmeden buzlu suya atladı.
- Mary tereddüt etmeden buzlu suya atladı.
- Mary duraksamadan buz gibi suya atladı.

Maria sprong zonder aarzelen het ijskoude water in.