Examples of using "Vinieron" in a sentence and their turkish translations:
çalışmaya gelmişlerdir
Neredeyse herkes geldi.
- Onlar hiç gelmediler.
- Onlar hiç gelmedi.
- İtfaiyeciler geldiler.
- İtfaiyeciler olay yerine vardılar.
Onlar art arda buraya geldiler.
Onun dışında hepsi geldi.
Jim'den başka herkes geldi.
Onlar bize yardım etmek için geldiler.
Sadece elli kişi geldi.
Herkes onu görmeye geldi.
Tom hariç herkes geldi.
Marco hariç herkes geldi.
Onlar eve geldiler.
Annen ve baban gelmedi, değil mi?
Birçok yakınlar onay için geldi.
- Onlar buraya 1997 yılında geldiler.
- Onlar buraya 1997'de geldiler.
20 kişiden fazla geldiler.
Onlar buraya gelmediler, değil mi?
Onlar barış yapmak için geldi.
Çok sayıda arkadaş beni uğurlamaya geldiler.
Tulsa Irkçı Katliamı,
- 50 kişiden fazla gelen olmadı.
- En fazla 50 kişi geldi.
Onların hepsi geldi.
Gözyaşlarım aktı ve gitti,
Bugün onlar geldi mi?
Burada yetki sizde. Bu yolculukta benimlesiniz.
Onlar derhal bize yardım etmeye geldiler.
Onlar Japonya'ya geldiğinden beri beş yıl oldu.
Onlar derhal bizi kurtarmaya geldiler.
Partiye sadece altı kişi geldi.
Gelip John'a anlattılar.
Emirlerime rağmen gelmediler.
2 serseri geldi ve beni buldu.
Annen ve baban gelmedi, değil mi?
Hem annem hem de babam beni uğurlamak için havaalanına geldiler.
O konuşurken, resimler aklıma geldi.
Kimsin? Nasıl ve neden buraya geldin?
Dün mitinge çok az insan geldi.
Bütün arkadaşlarım doğum günü partime geldiler.
Mağdur desteği kapımıza geldi
Tom'un akrabalarından hiçbiri cenazesine gelmedi.
Tom ve Mary daha geçen gün ziyarete geldiler.
Bazı öğrenciler otobüsle geldiler, bazıları da yürüyerek.
Birer birer, çocuklar ne okuduğumu görmek için geldi.
Ailem İngiliz ancak 2001 yılında Brezilya'ya geldi.
Tom dün buraya gelen üç adamdan biridir.
O pense işe yaradı.
Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.
Beni şaşırtan şey Tom'un cenaze törenine sadece on kişinin gelmesiydi.
Dün niçin gelmediğini bilmek istiyordum.
Neden geldin?
Amerikan tarihindeki ilk göçmenler İngiltere ve Hollanda'dan geldiler.
Telefon hattını keserek iletişimi yeterince sekteye uğratmış olduk. En dramatik tarafı da birkaç polis memurunun bizimle gelmesiydi.