Examples of using "Excepto" in a sentence and their turkish translations:
dışlamak için hariç,
Ellerim hariç.
Onun dışında hepsi geldi.
Tom'dan başka herkes gülümsedi.
Tek fark şu ki, nöronlarda
Tom'un dışında herkes mevcuttu.
Onun dışında hepimiz gittik.
Benim dışında herkes meşgul.
O hariç hepimiz buradayız.
Günah dışında her şeye direnebilirim.
Ben hariç herkes onu biliyor.
Tom'dan başka herkes korkmuş görünüyor.
Tom hariç herkes güldü.
- Biz pazar hariç her gün çalışırız.
- Biz pazar günleri hariç her gün çalışırız.
- Ben hariç, herkes depremi hissetti.
- Benim dışımda herkes depremi hissetti.
Ben hariç herkes şarkı söylüyordu.
Orada benden başka kimse yoktu.
Tom hariç hiç kimse onu yapamayacak.
Tom'dan başka hiç kimse onun adresini bilmez.
Pazar hariç her gün çalışır.
Yağmur yağdığı zaman hariç her gün yürürüm.
çiftleşme dönemindeki dişiler hariç.
Türk müslümanları dışında görülmez
Biri hariç hepsi mevcuttu.
Yağmur yağdığı zamanlar dışında her gün yürüyüşe çıkıyorum.
Biz pazar günleri hariç her gün çalışırız.
Joe hariç hepimiz partiye gittik.
Onun haricinde başka hiç kimse partiye gelmedi.
Ayartılmaktan başka her şeye dayanabilirim.
Seninki hariç tüm kompozisyonlar iyiydi.
İç çamaşırı hariç hiçbir şey giymiyordu.
Aç olduğu zaman hariç, kedim bana aldırmıyor.
Lahana hariç tüm sebzeleri severim.
Tom hariç, Maria'yı kimse sevmez.
Küçük çocuk hariç hiç kimse Tango ile oyun oynamak istemedi.
Vicdanımız dışında her şeyden kaçabiliriz.
Birkaç hata hariç kompozisyonun mükemmel.
Ben salonun soğuk olması dışında konserden zevk aldım.
Cumartesi hariç her gün beş dersimiz var.
Tom istediğim hariç bana her şeyi verdi.
Ölümlerden ve vergilerden başkası yalan.
Korkacak bir şeyin yok, korkunun kendisi hariç.
Mary hariç kimse gelmedi.
Kimse John ve Dick dışında partiye gelmedi.
Acil bir durum hariç benden hiç yardım bekleme.
Bir yığın cesetten sürüklenen Vöggr hariç.
Onun dışında bir şey yapacağım.
Elbiselerimi benden başka birinin giymesini istemiyorum.
Tom hariç herkes oradaydı.
Sen hariç herkes geldi.
Yağmurlu günler hariç, ben büroya bisikletimle giderim
Tom ve Mary hariç zaten herkes eve gitti.
Savaşın sonunda, İsrail her şeyi kontrol etti Gazze dışında toprakları, hangi Mısır
Bizimki hariç caddemizdeki her ev maviydi.
Lütfen külot ve sütyenin hariç tüm elbiselerini çıkar.
İnsan mutlu olma sanatı hariç herhangi bir şeyi icat edebilir.
Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.
Seyretmekten başka bir şey yapamadı.
- Benim dışımda orada kimse yoktu.
- Orada benden başka kimse yoktu.
İki ya da üç yazım hatası hariç onun kompozisyonu çok iyi.
Pazartesi hariç herhangi bir gün olur.
Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
dayanıyordu: Stratejiyi tasarlamada hiçbir rol oynamadı ve Napolyon'a lojistik ayrıntılar dışında asla meydan
Pazar hariç her gün çalışırım.
Bugünlerde Amerika ile ortak gerçekten her şeyimiz var, elbette dil hariç.
Günümüzde, Sumatra ve Borneo adaları dışında her yerde soyları tükendi.
O kesinlikle güvenilir bir adam değil.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.
Amuda kalkıp duran biri hariç, herkes aynı görünüyor.
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.