Examples of using "Jim" in a sentence and their turkish translations:
- Onu Jim diye çağırırlar.
- Ona Jim derler.
Jim bugün gelmeyecek.
Jim Kanadalıdır.
Jim nerede?
- "O kim?" " O Jim."
- "O kimdir?" "O Jim'dir."
Jim dün Paris'ten ayrıldı.
Jim'den başka herkes geldi.
Jim için çikolata aldım.
Jim elini kaldırdı.
Jim bana korkak dedi.
Jim dün Paris'ten ayrıldı.
Jim kapıyı açar.
Pencereyi kapa, Jim.
Jim, pencereyi kapat.
Jim James'in kısa şeklidir.
Jim bir avukat değil fakat bir doktordur.
Jim, derhal hastaneye yatırılmalı.
"O kimdir?" "O Jim'dir."
Jim bahçeyi suluyor.
Jim araba sürmeyi öğreniyor.
Keşke Jim kendisi gibi davransa.
Jim kadar hızlı koşarım.
Jim kendi görüşünde ısrar ediyor.
Jim bana bir taksi çağırdı.
Jim henüz gelmedi.
Jim Julie'yi kolundan yakaladı.
Tom Jim kadar uzundur.
Jim doktoru seviyor.
Jim sözünün adamı.
Jim kız arkadaşını çok seviyor.
Jim hemen hastaneye gitmelidir.
Jim'e bir mektup yazdım.
Ne zamandan beri Jim Robinson'u tanıyorsunuz?
Jim, ona piyanoda eşlik etti.
Jim Japonya'yı sevmeyi öğrendi.
Jim zorlanmadan sorumu yanıtladı.
Jim neşeyle ıslık çalarak arabasını sürdü.
Jim Londra'ya gitti.
Jim okula otobüsle gider.
Jim ve Nancy'nin nerede olduklarını biliyor musunuz?
Jim benim evimde kaldı.
Partiye Jim de geliyor.
Çocukluğumuzdan beri Jim'i tanıyorum.
Jim mektubu Betty'ye yazdı.
Jim'den başka onu gören biri var mı?
Jim henüz eve dönmedi.
Jim kadar hızlı koşamam.
Jim onun kime telefon ettiğini duyabiliyordu.
Jim onunla aynı yıl doğdu.
Jim öfkesine hâkim olabildi.
Jim sınavda kopya çekerken yakalandı.
Jim bizi beklemesinin bir sakıncası olmayacağını söyledi.
Jim tekrar gelmeyeceğine bana söz verdi.
Jim davul çalmayı seviyor.
Jim eskiden olduğu gibi değil.
Jim ile konuşan kız Mary'dir.
Jim hiç yurt dışında bulunmadı.
Ben, çocukluğumdan beri Jim'i tanıyorum.
Jim, her ne pahasına olursa olsun her zaman beladan kaçınır.
Pat Jim'in doğum günü partisine gidiyor.
Jim elma sevmez, değil mi?
Jim'le temasa geçeceğim ve uğramasını rica edeceğim.
Biz kalabalıkta Jim'i gözden kaybettik.
Jim'in başında beyaz bir şapkası var.
Jim öğretmenin yanılabileceğini öne sürdü.
Jim dışarı gitti, ama Mary evde kaldı
Jim sınavı geçmekle öğünüyor.
- Jim bütün gün çok garip davrandı.
- Jim, tüm gün çok tuhaf davrandı.
Kollarını bağlamış olarak Jim tek başına oturuyordu.
Jim kızlarla arkadaşlık yapma sanatını biliyor gibi görünüyor.
Biz Jim'i bizim beyzbol takımının kaptanı seçtik.
Şapkam Jim'inkinden daha büyüktür.
Jim arkadaşlarının herhangi birinden daha uzun boylu.
Jim kardeşi kadar sıkı çalışır.
Jim kalemini düşürdü ve onu almak için eğildi.
O, odaya girdiğinde biz Jim hakkında konuşuyorduk.
Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.
Jim henüz yolun sol tarafında sürmeye alışkın değil.
Jim'in babası eve her zaman geç gelir.
Jim buzlu caddede kaydı ve kendini incitti.
Sadece Jim değil, annesi ve babası da hasta.
Jim yolu geçmeden önce sola ve sağa baktı.
Jim haftada en az üç kez koşmaya gittiğini söylüyor.
Jim değişim öğrencisi olarak Japonya'da bizimle kaldı.
Jim onunla tanışır tanışmaz Mary'ye âşık oldu.
Jim yedi trenini kaçırmış gibi görünüyordu.