Examples of using "Urbano" in a sentence and their turkish translations:
Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.
Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.
Standart şehir mahkemesiydi, adaletin döner kapısıyla
Şehir ortamında refah seviyesi yükselen tek primatlar biz değiliz.
Kalabalık bir şehir hastanesinde gece nöbetindeki bir hemşire
Şehir merkezinde çok sayıda otel var.