Examples of using "Típico" in a sentence and their turkish translations:
Bu tipik.
O tipik bir işkolik.
- Bu çok normal.
- Bu çok tipik.
Herhangi bölgesel yemekleriniz var mı?
- O tipik bir Japon insanı.
- O tipik bir Japon.
Tom tipik bir Kanadalı.
O düzenli bir işkolik.
Bu sadece onun tipik bir örneğidir.
Tom tipik bir Kanadalı adam.
Yavaş konuşma o adamın özelliğidir.
Tipik 28-30 günlük programa katıldı
Bu, doğrulama yanlılığının klasik bir örneği.
Ney'in kısıtlama eksikliğinin tipik bir örneğiydi.
Tom tipik bir üniversite profesörü gibi davranmaz.
Standart şehir mahkemesiydi, adaletin döner kapısıyla
Ve bu sizin tipik 28-30 gün programınız değil,
Onları her zamanki havalı tarzımda getireceğim.
Standart bir terim olan "Perakende Satış 2.0" yerine
Yiyecek yayıncısında bu normal bir beyin fırtınası süreci değildir.
Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.
Tipik bir omurgalı gibi insan iki çift uzuva sahiptir.