Examples of using "Tribunal" in a sentence and their turkish translations:
ne yaşadığımı anlatacağım.
Mahkeme onu ölüme mahkum etti.
Onlar mahkemeye aynı tanığı çağırdılar.
Mahkemenin kararı bugün açıklanabilir.
Bu yüzden mahkemede sade bir İngilizceyle konuşurum.
ve mahkeme Gordon'ın hükmünü onayladı.
Standart şehir mahkemesiydi, adaletin döner kapısıyla
- Mahkeme onu altı aylık koşullu salıverme kararı ile serbest bıraktı.
- Mahkeme onun adına altı aylık şartlı tahliye kararına hükmetti.
aralarında davalık durum kalmamıştı fakat mahkeme bitmiyordu bir türlü
2.30'da mahkemede olmak zorundayım.
Adliyenin basamaklarından inerek çıktığımda bir basın fırtınası vardı.
Şaşırtıcı bir şekilde iki hafta geçti ve mahkemede oturuyordu.
O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti.
Söylediğiniz her şey bir mahkemede size karşı kullanılabilir ve kullanılacaktır.
Askeri mahkeme hapis cezasını reddetti, bu yüzden davası Akranlar Odası'na gitti.