Translation of "Reunir" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Reunir" in a sentence and their turkish translations:

Reunir 1400 personas,

Birbirinden çok farklı

Debes reunir más información.

Daha fazla bilgi toplamalısın.

Tenemos que reunir información.

Biz bilgi toplamak zorundayız.

Al reunir estos materiales, funcionan en conjunto

Bu materyaller bir araya geliyor ve bütünü oluşturuyor.

Me encanta reunir piedras en la playa.

Sahildeki taşları toplamayı severim.

Se pudieran reunir con la fuerza mamluk principal.

Memlük birliğinin tamamına katılmadan öldürmekti.

Este es el significado de reunir en cuarenta

Kırkında toplanmanın manası da budur

Necesitamos un nuevo director para reunir a nuestra empresa.

Şirketimizi toplamak için yeni bir yöneticiye ihtiyacımız var.

Es reunir a todas las partes interesadas para trabajar juntos.

tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere bir araya getirmek.

Él trató de reunir los fragmentos de un jarrón roto.

O, kırık bir vazonun parçalarını bir araya getirmeye çalıştı.

Algunos batallones de infantería podían reunir solo un tercio de su fuerza.

Bazı piyade taburları sadece toplanabilir güçlerinin üçte biri.

Nos llevará algo de tiempo reunir el suficiente dinero para comprar un tractor nuevo.

Yeni bir traktör almak için yeterli paramızın olması biraz zaman alacak.

Después de un día largo y caluroso, este macho gelada debe reunir a su tropa.

Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.

A pesar de todo, en 1811 comenzó a reunir el ejército más grande que Europa hubiera visto

Yine de 1811'de toplanmaya başladı. Avrupa'nın gördüğü en büyük ordu…

- Chris fue contratado para pintar casas y pudo juntar el dinero.
- Chris fue contratado para pintar casas y fue capaz de reunir el dinero.

Chris evleri boyamak için kiralandı ve para toplayabildi.