Translation of "Director" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Director" in a sentence and their turkish translations:

Le nombraron director.

Onlar onu bir yönetici olarak atadılar.

Lo nombraron director.

Onlar onu bir yönetici olarak atadılar.

Él fue nombrado director.

O, başkan olarak atandı.

¿Dónde está el director?

- Yönetmen nerede?
- Yönetici nerede?

Hablo con el director.

Yönetmenle konuşuyorum.

Tom conoce al director.

- Tom müdürü tanıyor.
- Tom yöneticiyi biliyor.

Conocí al director en persona.

Müdürün kendisiyle görüştüm.

¿Puedo hablar con el director?

Müdürle konuşabilir miyim?

Un director conduce una orquesta.

Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir.

El director quiere hablar con ustedes.

Müdür seninle konuşmak istiyor.

El profesor está con el director.

Öğretmen okul müdürü ile birlikte.

Me estoy quejando con el director.

Ben müdüre şikayet ediyorum.

Él ha de ser el director.

O, müdür olmalı.

Nuestro director dio un largo discurso.

Bizim müdür uzun bir konuşma yaptı.

El director apareció en el escenario.

- Koro şefi sahnede göründü.
- Koro şefi sahneye çıktı.

Fui el director por tres años.

- Üç yıl yöneticilik yaptım.
- Üç yıl boyunca yöneticiydim.

El director dice que quiere verte.

Müdür seni görmek istediğini söylüyor.

Que el director ejecutivo estuviera tan lejos,

CEO orada bile değildi,

Steven Spielberg es un director de cine.

Steven Spielberg bir film yönetmenidir

Él fue promovido al puesto de director.

Başöğretmenlik derecesine terfi etti.

Nuestro director de escuela no da clases.

Okulu müdürümüz derse girmez.

Este director es sensible a las críticas.

Bu yönetmen eleştiriye duyarsız değil.

Yo soy el director ejecutivo del museo.

Ben müzenin yetkili müdürüyüm.

¿Quién es el director de esta empresa?

Bu şirketin patronu kim?

¿Quién es tu director de cine preferido?

Gözde film yönetmenin kimdir.

La actriz estaba flirteando con el director.

Aktris yönetmenle flört etti.

Fui director ejecutivo a los 30 y tantos,

Fakat 30'lu yaşlarımda CEO'ydum:

¿Es cierto que te quejaste con el director?

Okul müdüründen şikayetçi olduğun doğru mu?

Necesitamos un nuevo director para unificar nuestra compañía.

Şirketimizi bütünleştirmek için yeni bir müdüre ihtiyacımız var.

No le gusta el director de la escuela.

O, okul müdüründen hoşlanmaz.

Era el director general de una ONG en crecimiento.

Büyümekte olan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun CEO'suydum.

Y si piensan: "No soy director, ¿qué puedo hacer?".

Kendinize diyorsunuz ki: "Ben CEO değilim, ne yapabilirim?"

En mi opinión, el director le reporta al consumidor.

Benim düşüncem ise CEO’lar tüketicilere karşı sorumlu olmalı.

Tanto el editor como el director son primos míos.

Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.

Necesitamos un nuevo director para reunir a nuestra empresa.

Şirketimizi toplamak için yeni bir yöneticiye ihtiyacımız var.

Yo era el Director General de una gran ONG religiosa,

Kâr amacı gütmeyen dini bir kuruluşun yönetim kurulu başkanı,

El manual del director dice que es sobre los accionistas.

CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”

Supongamos que eres el director del ingreso a la universidad

Mesela bir üniversitenin öğrenci kabul yöneticisisiniz

El director del banco desconfiaba de uno de los cajeros.

Banka müdürü, kasiyerlerden birine güvenmedi.

Él es un director y debería ser tratado como tal.

O bir yönetmen ve böyle muamele edilmelidir.

¿Cuántos siguen pensando en la historia del director en el escenario?

Kaç kişi hala ben ve CEO'nun sahnede olduğu hikayeyi düşünüyor?

Y ascendió para convertirse en director en una escuela primaria local.

ve yerel bir ilkokulda müdürlüğe yükseldi.

Espero que un productor, guionista o director esté viendo este video.

umarım bir yapımcı, senarist veya yönetmen bu videoyu izliyordur

El señor White era el director de un hotel en Springfield.

Bay White, Springfield'da bir otelin yöneticisiydi.

Esas no son palabras mías, yo soy el director de este proyecto,

Bunlar sadece benim sözlerim değil -ben bu projenin direktörüyüm-

Estaba muy enfadada y fue a hablar con el director del colegio.

O çok kızgındı ve okul müdürüyle konuşmaya gitti.

Él es, sin duda, el director cinematográfico de mayor éxito en el mundo.

O kuşkusuz dünyadaki en başarılı yönetmen.

Si viera a un chico robar en un supermercado, lo denunciaría al director.

Ben bir çocuğun süpermarkette hırsızlık yaptığını görsem, ben onu yöneticiye rapor ederim.

El manual de hoy dice que el director le reporta a la junta directiva.

Şu andaki kitaba göre CEO’lar yalnızca yönetim kurullarına sorumludur.

Da una gran lucha en las obras llevadas a Turquía. Director del Museo Usak

O eserlerin Türkiye'ye getirilmesinde büyük mücadele veren Uşak Müze Müdürü

El director quería que el reportero local Asahi fuera a la escena del crimen.

Yönetmen yerel Asahi muhabirinin suç mahalline gitmesini istedi.

Tom fue nombrado líder de a organización después de que el director se retirara.

Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.

Su matrimonio, una esposa recurrido al abogado Ahmed Mahran, director del Centro de El Cairo

Kahire Hukuk Araştırmaları Merkezi müdürü avukat Ahmed Mahran'a başvurdu

El director de vuelo tenía la responsabilidad general de la misión y la última palabra en cada

olan kapsül iletişimciden veya 'capcom'dan geçti .

Se unió a la NASA como el primer director de su Centro Marshall de Vuelos Espaciales en 1960.

NASA'ya 1960 yılında Marshall Uzay Uçuş Merkezi'nin ilk yöneticisi olarak katıldı.

Con las grandes luchas del Ministro de Cultura y Turismo de la época y el Director del Museo Uşak.

Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı ve Uşak Müze Müdürünün çok büyük mücadelelleriyle