Translation of "Pudieran" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Pudieran" in a sentence and their turkish translations:

Si pudieran apagar las luces

Işıkları kapatırsak eğer

Para ver si pudieran funcionar.

teknikler üstünde çalışıyorum.

No creían que pudieran tener éxito

Başarılı olabileceklerine inanmıyorlardı

Desearía que pudieran hacer algo juntos

Keşke beraber ortak birşey yapabilselerdi

No pudieran llevar su cámara o su teléfono?

kamera ya da telefonunuzu getiremeseniz?

Se pudieran reunir con la fuerza mamluk principal.

Memlük birliğinin tamamına katılmadan öldürmekti.

Para que pudieran mejorar su capacidad de liderazgo

ve başarılı şekilde beyin fırtınası yapıp

Porque no pensaban que pudieran conseguir lo que querían,

umudu kesen ve bu nedenle de çabalama arzularını yitiren

Anduvo lentamente de forma que los niños pudieran seguirlo.

O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.

Ella no pensaba que sus sueños pudieran hacerse realidad.

O, hayallerinin gerçek olacağını hiç düşünmemişti.

Cerré la puerta para que ellos no pudieran oírnos.

Onlar bizi duyamasınlar diye kapıyı kapattım.

Para que pudieran encontrar la luz al final del túnel.

hastalarıma bu beklentilerini değiştirmede yardıma yöneldim.

Y que pudieran exigir justicia en los departamentos de policía.

biz kapılarımızı ilk kez Watts'daki isyanlardan sonra açtık.

Se quitó el casco para que sus soldados pudieran reconocerlo.

Askerleri onu tanısın diye miğferini bile çıkarmıştı.

La constitución fue enmendada para que las mujeres pudieran votar.

Kadınların oy verebilmesi için anayasa değiştirildi.

Antes de que los bomberos pudieran llegar, ambos edificios se quemaron.

İtfaiyeciler gelemeden her iki bina da yandı.

Por primera vez, parecía posible que pudieran alcanzar el objetivo del presidente Kennedy y

İlk defa, Başkan Kennedy'nin hedefine ulaşmaları