Examples of using "Promover" in a sentence and their turkish translations:
bizi topluluklar olarak birbirimize bağlayan düzenlemeler,
Peki, amacı başkasının beynine vurmak olan
Bu girişim, Oksitanca yazmaya teşvik etmek için çaba göstermektedir.
çevreyi ve insan refahını da geliştirmek olan
Bu önalıcı çözümleri yaygınlaştırmanın yanısıra,
gelişimi teşvik etmesi için kurduğumuz sistemin
Bu sebepten ötürü Marie Walewska Napolyon'un metresi oldu.
Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.