Examples of using "Cuyo" in a sentence and their turkish translations:
İsmi "kalem" olan bir arkadaşım var.
Babası sihirbaz olan bir arkadaşım var.
Babası öğretmen olan bir arkadaşım var.
Babası hayvan doktoru olan bir arkadaşım var.
Babası avukat olan bir kız tanıyorum.
Şu, oğlu hasta olan kadın.
Onlar, arabalarını tamir ettiğim insanlardır.
O, kalbi umutla dolu olan bir adam.
Ana karakter adını bilmediğimiz bir adam.
çevreyi ve insan refahını da geliştirmek olan
Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var.
Dul kocası ölmüş bir kadındır.
Babası ünlü bir romancı olan bir arkadaşım var.
Adı Tom Fisher olan çocuk budur.
Tom'un babası astronot olan bir arkadaşı var.
Ben, adı Tom olan genç bir adamla tanıştım.
Tarih, halkın yazar olduğu bir romandır.
Kocası ölmüş bir kadına dul denir.
Saçları beline inen bir kız gördüm.
Dün Robert'i görmeye gittim, hani babası pilot olan.
Kumi, babası köpekleri seven kızdır.
üremesine uygun değil. Şiddetli yağmurlar
Margeret, geçen cumartesi babası ile tanıştın, çok iyi bir tenis oyuncusu.
Sağlık değerli bir hazinedir, kıymeti sadece hasta olunca bilinir.
Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.
Tom adı "s" ile biten bir kızla hiç çıkmadı.
- Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı.
- Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.
Babası ünlü bir piyanist olan bir arkadaşım var.
Tüm son bölümü tek bir cümle olan İngilizce ünlü bir kitap var.
Tom Mary'nin tanıdığı babası Amerika'da doğmamış tek Amerikalı.
- Tom babası Vietnam Savaşında bir helikopter pilotu olan bir adam tanıyordu.
- Tom, babası Vietnam Savaşı sırasında helikopter pilotluğu yapmış bir adam tanıyordu.
Victor Hugo'nun da söylediği gibi: "Dünyada, zamanı gelmiş bir fikirden daha güçlü olan hiçbir şey yoktur."
Çatısını görebildiğin ev Bay Baker'indir.
Benim dünyamdaki herkes birer midilli, onlar gökkuşağı yiyorlar kakaları da kelebek.
Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.