Translation of "Obligaron" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Obligaron" in a sentence and their turkish translations:

- Ellas me obligaron a hacerlo.
- Me obligaron a hacerlo.

Onu bana yaptırdılar.

La obligaron a dimitir.

O istifa etmek zorunda kaldı.

Lo obligaron a hacerlo así.

Ona öyle yaptırıldı.

Me obligaron a ir ahí.

Oraya gönderildim.

Me obligaron a venir aquí.

Onlar beni buraya getirtti.

Le obligaron a firmar el documento.

Belgeyi imzalamak zorunda kaldı.

Me obligaron a abrir mi maleta.

Beni bavulu açmaya zorladılar.

Mis padres me obligaron a ir allí.

Ebeveynlerim beni oraya gönderdi.

Donde me obligaron a regresar a EE. UU.

ve zorla ABD'ye geri döndürüldüm.

Las circunstancias nos obligaron a posponer la reunión.

Şartlar bizi toplantıyı ertelememiz için zorladı.

Mis amigos me obligaron a escribir mis memorias.

Arkadaşlarım bir anı yazısı yazmam için beni zorladı.

- Me forzaron a mentir.
- Me obligaron a mentir.

Onlar beni yalan söylemem için zorladı.

Ella se casó con él sólo porque sus padres la obligaron.

O, onunla sadece ebeveynleri evlendirdiği için evlendi.

Las heridas y la fiebre lo obligaron a convalecer en Varsovia, por lo que se perdió la batalla de Eylau.

Yaralar ve ateş, onu Varşova'da iyileşmeye zorladı ve bu nedenle Eylau Savaşı'nı kaçırdı.