Translation of "Llenas" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Llenas" in a sentence and their turkish translations:

Estas hormigas están muy llenas

çok kalabalıktır bu karıncalar

¿Estas grietas están llenas de agua?

Bu çatlaklar suyla dolu mu?

Las calles están llenas de gente.

Sokaklar insan dolu.

Se encontraron 20 cajas llenas de CD y DVD piratas.

Korsan CD ve DVD dolu 20 kutu bulundu.

Las vidas de los niños pequeños están llenas de miedos.

Küçük çocukların hayatları korku dolu.

Aún más interesante es que las mezquitas de al lado no están llenas

daha da ilginç olanı hemen yanındaki camiler dolmazken

Tal vez sus palabras al fin y al cabo no estaban llenas de rabia.

Belki de kelimeleri her şeye rağmen öfke dolu değildi.

Había trescientas cajas de cartón llenas de ropa vieja preparadas para ser enviadas al área afectada.

Afet bölgesine gönderilmek üzere hazır eski giysiler ile dolu üç yüz karton kutu vardı.

Espero encontrar una playa tranquila este año, ya me cansé de las playas llenas de gente.

Ben bu yıl sessiz bir plaj bulmayı umuyorum; kalabalık plajlardan zaten bıktım.