Translation of "Láser" in Turkish

Realmente es un láser, Pueden verlo en el... ahí está.

Gerçekten lazer, işte şimdi görebilirsiniz.

Y aquí está nuestro láser, yendo directo a través de eso.

Lazerimiz doğrudan içinden geçiyor.

Los rayos láser son utilizados en la restauración de obras antiguas.

Lazer ışınları eski eserlerin restorasyonunda kullanılmaktadır.

Y la combinamos con un láser que emite pulsos cortos de luz.

ve kesik ışık parçaları atan bir lazerle eşledik.

¿Ven este puntero láser y el punto que hace en mi mano?

Bu lazer ışığın elimde nasıl göründüğünü görüyor musunuz?

¿Y dónde están los alienígenas, y los platillos voladores, y las armas láser?

Ve uzaylılar, uçan daireler ve lazer silahları nerede?