Examples of using "Antiguas" in a sentence and their turkish translations:
Tom eski bozuk paraları topladı.
Ken eski paralar toplar.
Hobim eski para toplamaktır.
Eski kurallar geçerli değil.
Eski kayıtları dinlemeyi severim.
yarasalar çok eski canlılardır
- Antik halılar özellikle kıymetlidir.
- Antika halılar özellikle değerlidir.
Benim hobim eski şişeleri toplamaktır.
Onun hobisi eski para toplamaktı.
en eski ayakta kalan yapılardan da bir tanesi
Eski gümrükler giderek yok oluyor.
Arkeolog eski Roma harabeleri üzerinde çalışıyor.
Birçok eski gelenek yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.
Müzenin bir eski silahlar sergisi var.
eskiye dair belgeler fotoğraflar pek bulunmuyor
- Tom ve Mary'nin her ikisi de eski filmleri severler.
- Hem Tom hem de Mary eski filmleri severler.
- İtalya'da birçok eski kent vardır. Örneğin Roma ve Venedik.
- İtalya'da çok sayıda eski şehir var. Örneğin Roma ve Venedik.
oysaki Türk en eski ırklardan bir tanesi
Lazer ışınları eski eserlerin restorasyonunda kullanılmaktadır.
Eski kabileler gergedan boynuzu takmanın düşmanları uzak tuttuğuna inanırdı.
Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor
Ben dolabı temizlerken bazı eski aile fotoğraflarına rastladım.
Tom bana bu eski paraları verdi.
Bize 'Viking zihniyeti' hakkında ne söyleyebileceklerini