Translation of "Hundió" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Hundió" in a sentence and their turkish translations:

Entonces realmente se hundió

Yani aslında battı

Mi coraje se hundió.

Cesaretim tükendi.

La casa se hundió.

- Ev yıkıldı.
- Ev göçtü.

- El barco se hundió hasta el fondo.
- El bote se hundió hasta el fondo.

Tekne dibe battı.

El barco se hundió en seguida.

Gemi bir yıldırımla battı.

El Titanic se hundió en 1912.

Titanic 1912 yılında battı.

Queda claro que la nave se hundió.

Bu geminin batmış olduğu açıktır.

El barco se hundió durante la tormenta.

Tekne fırtına sırasında battı.

Ella se hundió en un profundo sueño.

O, derin bir uykuya daldı.

El barco se hundió y todos murieron.

Tekne battı ve herkes öldü.

La Atlántida se hundió en el mar.

Atlantis denize battı.

El sol se hundió bajo las nubes.

Güneş bulutların altında battı.

El sol se hundió en el horizonte.

- Güneş ufukta kayboldu.
- Güneş ufuktan battı.

El barco se hundió al fondo del mar.

Gemi denizin dibine battı.

Un barco se hundió cerca de aquí ayer.

Dün buraya yakın bir yerde bir gemi battı.

El Titanic se hundió en su primer viaje.

Titanik, geminin ilk seferinde battı.

La barca se hundió hasta el fondo del lago.

Kayık gölün dibine battı.

¿Sabes cuánta gente murió cuando se hundió el Titanic?

Titanik battığında kaç insan öldü, biliyor musun?

Se cumplen cien años desde que el Titanic se hundió.

Titanic battığından beri yüz yıl geçti.

¿Cuántos marineros iban a bordo del barco que se hundió?

Batan gemide kaç tane denizci vardı?

¿Tenés idea de cuánta gente murió cuando se hundió el Titanic?

Titanik battığı zaman kaç kişinin öldüğünü hakkında herhangi bir fikrin var mı?

El sol se hundió bajo el horizonte y se puso oscuro.

Güneş ufukta battı ve hava karardı.

Fue en 1912 que el Titanic se hundió durante su primer viaje.

1912'de Titanik ilk yolculuğu sırasında battı.

Tom fue el único a bordo del barco cuando este se hundió.

Gemi battığında Tom gemideki tek kişiydi.

Su anillo se cayó a un río y se hundió hasta el fondo.

Onun yüzüğü nehre düştü ve dibe battı.

El Titanic se hundió a las 02:20 el lunes 15 de abril.

Titanic 15 Nisan pazartesi saat 02:20'de battı.

Tom intentó caminar por encima del agua, pero se hundió hasta el fondo.

Tom su üzerinde yürümeye çalıştı ama dibe battı.

Un buque de carga, con rumbo a Atenas, se hundió en el Mediterráneo sin dejar rastro.

Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.

El avión explotó y se hundió en el océano, matando a todas las personas que iban a bordo.

Uçak patladı ve okyanusa düştü ve uçaktaki herkes öldü.