Examples of using "Harrison" in a sentence and their turkish translations:
Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.
George Harrison tüm yaşamı boyunca bir centilmendi.
Harrison'ın okuyup yazamadığını iddia ettiler.
Tyler, William Henry Harrison gibi Virginia'nın aynı kısmında doğdu ve büyüdü.
Harrison uçağını golf sahasına çarptıktan sonra ciddi şekilde yaralandı.