Examples of using "Caballero" in a sentence and their turkish translations:
Sen bir centilmensin.
- O bir beyefendi.
- O bir beyefendidir.
O beyefendi kim?
O gerçek bir beyefendi.
- O, mükemmel bir centilmendir.
- O mükemmel bir beyefendi.
Beyefendiyi biliyorum.
O beyefendiler arasında bir beyefendi.
O bir centilmendi.
Atın üstündeki şu şövalyeye bak.
Tom gerçek bir beyefendi.
Chris, vampir şövalyeyi yendi!
- İşte faturanız, efendim.
- İşte hesabınız, efendim.
Bir centilmen böyle bir şey yapmazdı.
O, kibar biri olmaktan çok uzak.
O hiç centilmen değil.
Seni görmek isteyen bir beyefendi var.
O çok kibar bir beyefendidir.
Ben bir beyefendinin kızıyım.
Beyler öyle şeyler yapmaz.
Lütfen bir İngiliz beyefendisi gibi davran.
- Bay Hawk bir tür beyefendi.
- Bay Hawk, kibar bir beyefendidir.
Dedektif kendini yaşlı bir beyefendi olarak kamufle etti.
Daha önce bu beyefendiyi gördüğümü hatırlıyorum.
Burada sizi görmek isteyen bir beyefendi var.
O her konuda gerçek bir centilmendir.
Tom sevgi dolu ve şefkatli bir beyefendi.
Bir beyefendi sokakta tükürmez.
O beyefendi bir doktor olmalı.
Tom'un her inçi bir beyefendi idi.
Gerçek bir centilmen asla dostlarına ihanet etmez.
Beyefendiye yardım ettiği için bir alkış alabilir miyim?
O, bir beyefendidir.
Onun tavırları bir beyefendinin tavırları değil.
Bir beyefendi diğerlerine karşı her zaman kibardır.
Beyefendi bankanın önünde durdu.
- Siz yokken bir beyefendi aradı, efendim.
- Bir beyefendi sizin yokluğunuzda aradı, efendim.
Niçin bir beyefendi gibi davranmaya çalışmıyorsun?
O gerçek bir beyefendidir.
George Harrison tüm yaşamı boyunca bir centilmendi.
Beyefendi evde sıkılıyormuş. Ya biz de sıkılıyoruz.
Onun, o şekilde hareket etmesi için bir beyefendi olmalıdır
Lütfen nazik olun.
- Para konuşur.
- Parası olan konuşur.
Onun davranışları bir centilmen tavrı değildir.
O bir beyefendi. O böyle bir şey söylemiş olamaz.
Şimdi gidebilirsiniz, efendim.
O bir beyefendi ve böyle davranılması gerekiyor.
Tom gerçek bir beyefendi.
bu centilmen için başvuru yapmama müsaade etmediler.
Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı.
Seni geçen gün bahsettiğim beyefendiyle tanıştırmak istiyorum.
Cesur şövalye saldırganın üzerine gitmek için o anda tereddüt etmedi.
O, bir centilmen gibi kalktı ve koltuğunu ona teklif etti.
Bir beyefendi gibi giyinir ancak bir şaklaban gibi konuşur ve hareket eder.
Bir beyefendi nasıl banjo çalacağını bilen ve bilmeyen biridir.
Beyaz bir at üzerindeki bir şövalyenin onu götürmesi için bekliyor.
Kıyafeti bir beyefendininki gibi ama konuşması ve davranışı bir palyaçonunki gibi.
Lütfen bu beyefendiye bir bardak bira getir.