Translation of "Excepcional" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Excepcional" in a sentence and their turkish translations:

Una situación excepcional

istisnai bir durum

Esto es realmente excepcional.

Bu gerçekten dikkat çekici.

Él es un músico excepcional.

O çok iyi bir müzisyendir.

Tom es un actor excepcional.

Tom olağanüstü bir oyuncudur.

Esto es un caso excepcional.

Bu istisnai bir durumdur.

Este es un excepcional vino rosado.

Bu olağanüstü bir roze şaraptır.

Aquí estableció su reputación como un administrador excepcional

dikkat ederek ve yüksek standartlarını karşılamayan subayları işten

Él tiene un talento excepcional para la música.

Onun müzik için olağanüstü bir yeteneği var.

Él levantó el automóvil gracias a su fuerza excepcional.

O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.

- Tom es un estudiante modelo.
- Tom es un estudiante excepcional.

Tom mükemmel bir öğrenci.

- Tom ha realizado un trabajo excepcional.
- Tom ha hecho un excelente trabajo.

Tom muhteşem bir iş yaptı.

Incapaz de escuchar por el viento, debe confiar en su excepcional visión nocturna.

Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.

Con el liderazgo excepcional de Baibar la vanguardia mamluk es capaz de mantener la disciplina

Baybars'ın istisnai bir liderliği sayesinde Memlük Öncüleri disiplin altında kalıp

Aún a una temprana edad Baibars mostró una destreza militar excepcional y al término de su entrenamiento

Genç yaşta bile Baybars istisnai bir askeri kahramanlık gösterdi ve eğitimini tamamladığında