Examples of using "Situación" in a sentence and their turkish translations:
Bu, durumu daha kötü hale getirir.
Ne eğlenceli bir durum.
Bu durum komik.
olduğunun işaretleridir.
istisnai bir durum
Durum daha da kötüleşti.
Durumu anlıyor musun?
Bu zor bir durumdur.
Durumu düzelteceğim.
Durum bu.
ilginç bir durum var ortada
bu durumu görebileceğiz
Durum umutsuz görünüyor.
Durum ümitsizdir.
Durum ciddi.
Durumu nasıl analiz edersin?
Tarif edilemez bir durumdaydı.
Bu tatsız bir durum.
Durum önemli.
Ben senin durumunu anlıyorum.
- Durum çirkin.
- Durum tatsız.
Durum kritik.
Durum kökten değişti.
O, durumu kurtardı.
Bu stresli bir durumdur.
Durum kafkavariydi.
Bu durum değiştirilemez.
Durumu anlamanız zorunlu.
daha da kötüleri olmakta,
Yani burada şöyle bir durum var
anormal bir durum değil
Politik durum değişti.
Durum sert önlemler gerektiriyor.
Duruma ciddi olarak bakıyoruz.
Ben aynı durumdayım.
Durumu daha sonra size açıklayacağım.
Her dakika durum kötüleşiyordu.
- Durum çarpıcı bir biçimde değişti.
- Durum önemli ölçüde değişti.
Bu çok nadir bir durumdur.
Sakin olup durum değerlendirmesi yapalım.
Durumun farkındayız.
Durum çok ciddi.
Durum beni çok endişelendiriyor.
Durum çok karmaşık.
Tom durumu bana açıkladı.
Bu çok kaotik bir durum.
Sen sadece durumu kötüleştiriyorsun.
Oradaki durum kritikti.
O durumda ne yapardın?
Bu durumda ne yapardın?
Tom durumu anlamıyor.
Bu zor bir durumdur.
Tom durumu güzel açıkladı.
Tom durumu Mary'ye anlattı.
sosyal olarak ölü dediğimiz durum içerisindesiniz.
Ama burada ilginç bir durum var
şüphelendirici bir durum neyse
birde şöyle bir durum var
işte bu çok tehlikeli bir durum
peki bu durumda ne oluyor?
Sözleri tuhaf bir durum yarattı.
Hepimiz aynı durumdayız.
Duruma ciddi olarak bakıyor musunuz?
Senin durumun hakkında konuşmak istiyorum.
Durumun daha da kötüye gitmemesini umalım.
"İşler kontrolden çıktı ..."
Bu durumdan yararlanmak zorundayız.
Durum kontrolden çıkıyor.
Seni bu berbat durumdan çıkaracağım.
En kötü durum senaryosu nedir?
Polis durumu araştırıyor.
Tom'un durumu farklı.
Bu durumda ne yapmalılar?
Durum günden güne kötüleşiyor.
Durum ertesi yıl değişti.
- Durum her geçen gün kötüleşiyor.
- Durum gün be gün kötüleşiyor.
Ülkenin ekonomik durumu kötüleşti.
Tom'un durumu umutsuz.
Durumdan memnun değildim.
Durum iyi görünmüyor.
Ancak yakında bu durum değişebilir.
Böyle bir durum göz önüne alındığında başka ne yapabilirim?
Bir olayla ilgili beklentiye girer girmez,
Bu durumda, tüm güce sahipler.
Kaçımız bu durumda bir erkek tanıyor?
Vay canına, bu kötü bir durum çocuklar.
kimsenin sizi izlemediği
antartika ile ilgili ilginç bir durum daha var
tamamen tesadüfler sonucu keşfettiğimiz bir durum var ortada
Ama karantina gerektiren bir durumunuz varsa
Bu adam bu durumdan kurtulabilmek için
Durum gittikçe kötüleşiyor.
Durum gitgide daha da kötüleşti.
Şu anda herhangi bir tehlike değiliz.
Durum ciddileşiyor.