Examples of using "Reputación" in a sentence and their turkish translations:
Tom kötü bir üne sahiptir.
- Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- Bu olay onun ününü zedeledi.
Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı.
- Dedikodu onun ününü rencide etti.
- Dedikodu namına zarar verir.
O iyi bir üne sahiptir.
Onurunu kaybetti.
Şöhreti tehlikedeydi.
Onun kötü bir ünü var.
İtibarım tehlikede.
O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
İyi bir çevrem, iyi bir itibarım vardı. İyi olacağımı
O skandal onun şöhretine mal oldu.
Nereye giderse gitsin iyi bir üne sahiptir.
İtibarına çok dikkat eder.
Tom ününü çok önemser.
dikkat ederek ve yüksek standartlarını karşılamayan subayları işten
Çok sayıda bilim adamı eksantrik olma ününe sahiptir.
İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?
- Kaybedecek bir şöhretin yoksa,özgür bir şekilde yaşarsın.
- Kaybedecek bir itibarın yoksa; özgürce yaşarsın.
Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
Ününüze ulaşmak çok zor.
Tom kimsenin tavsiyesi asla dinlemeyen bir üne sahiptir.
Bu kentteki en iyi hukukçu olarak bilinir.
- Tom işleri asla zamanında yaptırmayan bir üne sahip.
- Tom işleri asla zamanında yaptırmamakla ünlüdür.
Bu büyük kedi, insanlara saldırmasıyla kötü bir ün kazanmıştır.
Okulun saygınlığı, Tom'un salaklığı yüzünden zarara uğramış görünmekte.
gelişmiş bir cephaneye sahip, kâbus gibi bir yaratıktır. Hızlı, agresif ve son derece zehirlidir
Olağanüstü personel çalışmasıyla tanınması, hizmetlerinin yüksek talep görmesi anlamına geliyordu ve
Bu süreçte organize ve kararlı bir komutan ve parlak bir taktikçi olarak ün kazandı.
Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.
Tom'un başka birinin bir şey söylemesine asla izin vermeyen bir ünü vardır.