Translation of "Actor" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Actor" in a sentence and their turkish translations:

Soy actor.

- Ben bir aktörüm.
- Ben bir oyuncuyum.

Él es actor.

O bir aktör.

- Soy un actor famoso.
- Yo soy un actor famoso.

Ben ünlü bir aktörüm.

Como actor, obtengo guiones

Bir aktör olarak, senaryolar alırım

Tiene madera de actor.

Onun oyunculuk için bir yeteneği var.

¿Tom es un actor?

Tom bir aktör mü?

- Él es un mesero y un actor.
- Él es camarero y actor.

O bir garson ve aktördür.

- Él es un camarero, y también un actor.
- Él es un mesero y un actor.
- Él es camarero y actor.

O bir garson ve aktördür.

Tom es un actor talentoso.

Tom yetenekli bir aktör.

El actor se está maquillando.

Oyuncu makyaj yapıyor.

Charlie Chaplin es un actor.

Charlie Chaplin bir oyuncudur.

¿Quién es tu actor favorito?

En sevdiğin aktör kimdir?

Quiero fingir ser un actor.

Bir aktörmüş gibi davranmak istiyorum.

Brad Pitt es un actor.

Brad Pitt bir aktördür.

Tom es un actor excepcional.

Tom olağanüstü bir oyuncudur.

Harry es un actor estadounidense.

Harry Amerikalı bir aktördür.

No es cantante, sino actor.

Şarkıcı değil, aktör.

No soy muy buen actor.

Ben çok iyi bir aktör değilim.

Ese joven actor es James Dean.

O genç aktör James Dean adında biri.

Le falta talento para ser actor.

O, bir aktör olma yeteneğinden yoksundur.

Él es camarero, pero también actor.

O garson, ama aynı zamanda oyuncu.

No creo que sea un gran actor.

Ben onun büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.

El actor hizo su papel con emoción.

Aktör duygu ile rol oynadı.

¿Cuál es tu actor de Hollywood preferido?

Favori Hollywood aktörün kimdir?

Él se convirtió en un actor famoso.

O, ünlü bir aktör oldu.

Tom perdió las esperanzas de volverse actor.

Tom bir aktör olma ümidinden vazgeçti.

- Tom ganó el Oscar al mejor actor secundario.
- Tom ganó el Oscar al mejor actor de reparto.

Tom en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oskar kazandı.

Tom es el actor más guapo del mundo.

Tom dünyanın en yakışıklı aktörüdür.

Mi sueño es triunfar como actor en Hollywood.

Hayalim Holivud'da bir aktör olarak başarılı olmaktır.

Así que me siento realmente afortunado de ser actor.

Bir aktör olarak gerçekten kutsanmışım.

El actor murió en el apogeo de su popularidad.

Aktör, popülaritesinin doruğunda öldü.

Por cierto, él no es cantante. Es un actor.

Tabii ki o bir şarkıcı değil. O bir aktör.

Tengo un amigo cuyo padre es un actor famoso.

Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var.

Esa canción me recuerda a un famoso actor de cine.

O şarkı bana ünlü bir sinema oyuncusunu hatırlatır.

El actor representará cinco personajes en menos de media hora.

Aktör yarım saatten az süre içinde beş tane karakter oynayacak.

- Tom tiene talento como actor.
- Tom tiene talento para actuar.

Tom'un oyunculuk için bir yeteneği var.

No había diferencia entre un presentador de noticias y un actor.

TV muhabiri ile oyuncu arasında ayrım yapmadım.

- ¿Quieres ser actor en una película?
- ¿Quieres actuar en una película?

Bir filmde aktör olmak ister misin?

El hombre que vive al lado de nosotros es un actor famoso.

Bize bitişik yaşayan adam ünlü bir aktördür.

Kemal Sunal recibió el premio al mejor actor en el festival de cine de Antalya

Antalya film festivaldinde Kemal Sunal en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı

Uno de ellos es un actor que va a hacer como si matara a alguien.

Onlardan biri, birini katil eden kişinin rolünü oynayacak bir aktör.

Leonardo DiCaprio ganó el Oscar al mejor actor por su papel de Hugh Glass en el Renacido.

Leonardo DiCaprio, Hayalet filminde Hugh Glass rolüyle en iyi erkek oyuncu dalında Oscar kazandı.