Translation of "Enterrar" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Enterrar" in a sentence and their turkish translations:

Es profano dejar un cadáver sin enterrar.

- Bir ölüyü gömmeden bırakmak profanlıktır.
- Bir ölüyü gömmeden bırakmak dine imana sığmaz.

Es como enterrar a alguien, por eso se llama el ancla del muerto.

Ölü bir adamı gömmek gibi. Bu yüzden adına Ölü Adam Çapası deniyor.

El peor dolor para una madre es tener que enterrar a su propio hijo.

Bir anne için en acı şey, kendi çocuğunu gömmektir.

Por fin, los dos caciques han decidido enterrar el hacha y fumar la pipa de la paz.

Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.