Examples of using "Hijo" in a sentence and their turkish translations:
Sen benim oğlumsun.
Oğlun var mı?
O benim oğlum.
Çocuğun var mı?
Erkek torunum, oğlumun oğludur.
Bu benim oğlum.
Senin oğlun kör mü?
Oğlu hasta.
Oğlun nerede?
Jarl Eirik'in ellerinde ezici bir yenilgiye uğradılar .
O, senin oğlun.
Ben bir tek çocuğum.
Dinle, oğlum!
Orospu çocuğu!
O benim oğlum.
Bir oğlum var.
Onların bir çocuğu var.
- Tek çocuk musunuz?
- Tek çocuk musun?
Oğlunuz kaç yaşında?
Oğlunuz ne iş yapar?
Çocuğunu şımartma.
Oğlumla gurur duyuyorum.
Şımarık oğlan geri döndü.
"Ama benim bir oğlum var.
bir saat içinde doğmazsa
''Tabii evlat, sorun yok.''
Onların sadece bir çocuğu vardı.
- Ve oğlunuz sürücü mü?
- Ve oğlunuz araba sürüyor mu?
O senin oğlun.
Tom tek çocuktur.
Oğlum bir öğretmen olacak.
- Oğlunu tanıyorum.
- Oğlunuzu tanıyorum.
Oğlumu seviyorum.
Oğlu nasıl öldü?
Oğlunuzu severim.
Senin oğlun değilim.
- Onun oğlu hasta.
- Oğlu hasta.
Çocuğumu aldım.
Sen kimin oğlusun?
Oğlum nerede?
Ve oğlunuz araba sürüyor mu?
Mary'nin bir oğlu var.
Sen hala oğlumsun.
Luke, senin oğlunum.
Oğlum nasıl?
Oğlum ile birlikte oynarım.
Onun sağlıklı bir bebeği vardı.
- Onun başka bir oğlu var.
- Onun bir başka oğlu var.
- Onun bir oğlu daha var.
Onun oğlunu seviyorum.
Sen benim çocuğumsun.
Keşke bir oğlumuz olsa!
Onun bir oğlu var.
O, oğlu sever.
Oğlumla iletişim kurun.
Bu benim oğlum.
Oğul, aptal olma!
Tom benim oğlum.
Tom bizim oğlumuz.
Bu senin oğlun mu?
Oğlum ekonomi okuyor.
Oğlum bir gazeteci.
Sen de, oğlum.
Oğlunuz nasıl?
Oğlunuz var mı?
Oğlum beni dinlemeyecek.
Onların çocuklarına Edward adı verildi.
Oğullarının hayal kırıklığına uğradılar.
Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Çocuğum hakkında gerçekten endişeliyim.
O onların tek çocuğu.
Oğlumun ismi Tom.
Büyük oğlun kaç yaşında?
çocuğu doğduğunda ise ağlıyor
Bu senin oğlun mu, Betty?
Onun oğlu bir avukat olmak istiyor.
Onun oğlu sekiz yaşında.
Jimmy benim üvey çocuğum.
Onun oğlu bir deha.
Çiftin bir oğlu vardı.
Oğlum, annene geri dön.
O onların tek çocuğu.