Translation of "Enojarme" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Enojarme" in a sentence and their turkish translations:

Bueno, tengo permitido enojarme.

Öfkemi ifade etmeme izin verilirdi.

- ¿Intentas enojarme?
- ¿Intentas hacerme enojar?

Beni deli etmeye mi çalışıyorsun?

No supe si debía enojarme o reirme.

Kızayım mı yoksa güleyim mi bilmiyordum.

Porque como hombre, ciertamente, tendría permiso de enojarme.

Çünkü şüphesiz bir erkek olarak öfkemi ifade etmeme izin veriliyordu.

No puedo enojarme con Taninna. Es mi única hermana.

Taninna'ya kızamıyorum. O benim tek kız kardeşim.

- ¿Lo has hecho sólo para enfadarme?
- ¿Lo hicisteis únicamente para enojarme?

Bunu sadece beni kızdırmak için mi yaptın?