Examples of using "Hacerme" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir iyilik yapar mısın?
Ben bir avukat olmaya niyetliyim.
Beni mutlu edebilir misin?
Beni zengin etmek istedi.
Ben yaşlanmaya başlıyorum!
Bana bir iyilik yapar mısın?
Bana bir indirim yapar mısın?
Bana oyun oynamayı kes!
Bana bazı sorular sormak ister misin?
Beni kızdırmak istemezsin.
Beni incitmeyi bırak.
Beni gıdıklamayı bırak!
Tom beni nasıl güldüreceğini biliyordu.
Bunu bana nasıl yapabildin?
Derdimi anlatmanın zor olduğunu buldum.
Bana büyük bir iyilik yapar mısın?
Ben de kendimi yokmuşum gibi göstermeye çalıştım.
Hiçbir şey ondan vazgeçmem için beni zorlayamaz.
Bana bu iyiliği yaptığın için teşekkür ederim.
Kendimi utandırmak istemiyorum.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Beni deli etmeye mi çalışıyorsun?
Bana küçük bir iyilik yapabilir misin?
Nancy ile arkadaş olmak istiyorum.
Bana bir iyilik yapar mısın?
kendime bu soruları sormaya karar verdim ve
Bir avukat olmaya karar verdim.
Fikri almaya başlıyorum.
Kız kardeşinle arkadaş olmak istiyorum.
Benim için yer açar mısın?
Bana bir iyilik yapar mısınız, lütfen?
Bana bir iyilik yapıp yapamayacağını merak ediyordum.
Neden beni güldürmeye çalışıyorsun?
Senden başka hiç kimse beni mutlu edemez.
Ben gönüllü itfaiyeye katılmaya karar verdim.
Bu tarz soruları sorarak öğrendiğim birkaç şey var.
O kadar çok gürültülüydü ki kendimi duyuramadım.
İngilizce olarak derdimi anlatabildim.
Sadece hayal kurmayı seviyorum.
Lütfen bana soru sormaktan çekinmeyin.
Sınıf arkadaşları ile arkadaş olmaya çalıştım.
Onu benim için yapar mısın?
Jane bir öğretmen olduğuna inandırmaktan hoşlanırdı.
Gürültüden dolayı kendimi duyurmayı zor buldum.
Bana bir iyilikte bulunup doktor çağırabilir misin?
Senin arkadaşın olmak için her şeyi yaptım.
Tom bana birkaç soru daha sorması gerektiğini söyledi.
Onunla arkadaş olmak için elimden gelenin en iyisini yaptım.
Beni eve götürür müsün?
Bir dövme yapmayı düşündüm ,ama o düşünceden vazgeçtim.
Bir top model olmak ve dünyayı gezmek istiyorum.
Benim mutlu olacağıma söz vermişsin ama sen bu sözünü bile tutamadın.
Kendimi sahte umutlara vermek istemiyorum.
Tam sınıfa girmiştim ki, öğrenciler bana sorular sormaya başladılar.
- Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- Ben sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladılar.
Henüz emin değilim fakat sanırım bir öğretmen olacağım.
Tom bana daha kötü zarar verebilirdi.
Kendimi Almanca olarak ifade edemiyorum.
Birlikte geçirdiğimiz her şeyden sonra bunu bana nasıl yapabilirsin?
Gürültülü sınıfta kendimi duyuramadım.
Bir iyilik yapıp odama biraz buz getirebilir misin tatlım?
Onu ödevimi yapmaya zorladım.