Examples of using "¿lo" in a sentence and their turkish translations:
O onu yaptı.
- Bunu tahmin ettin.
- Bunu tahmin ettiniz.
Buna inanıyor musun?
Onlar yaptı.
Üzgünüm. Ben sözlerimi geri alıyorum.
Ona ihtiyacın var.
Aşağı itelim. Dolduralım.
Bunu yapar mısın?
Biz başarılı olduk.
Söz veriyor musun?
Anlayacağım.
Onu anlıyorum.
O başarılı oldu.
Özür dilerim!
Biz onu alıyoruz.
Onlar biliyor mu?
Biliyorum, biliyorum.
- Buldum!
- Onu buldum.
Onu yaptın.
Biz ona yardım ettik.
Onlar ona yardım etti.
Onu yapma.
ardından bardağını söndürüp içiyor.
Onu yaptın!
Onu görürsem inanırım.
- Bunu alacağım.
- Bunu satın alacağım.
- Ben onu yapacağım.
- Onu yapacağım.
- Bunu yapacağım.
Deniyoruz.
Sen onu gördün.
Onu yaptın.
Onu görür görmez öldürürüm.
Ona sahibiz.
- Onlar ona inanıyorlar.
- Onlar buna inanır.
Ben ona yardım ettim.
Onu satın aldım.
Ben onu yeterince iyi tanıyorum.
Söz verdim.
Çuvalladım ve bunun farkındayım.
Yalvarırım.
Bunu sen yaptın.
- Buna gerçekten değer veriyorum.
- Onu gerçekten takdir ediyorum.
- Onu bekliyordum!
- Bunu bekliyordum!
Onu özlüyorum.
Sarsarsanız bozarsınız, değil mi?
Neye karar verirseniz birlikte onu yapacağız.
en iyi şekilde onu zenginleştiriyorsunuz
Her şeyi gördüm ve biliyorum.
Onu bitirdin mi?
Onun kaçtığını gördüm.
Denerseniz yapabilirsiniz.
Onu denediğimde, kolay buldum.
Onu sen mi yaptın?
Ben çok üzgünüm.
O çabaladı.
Onu açma.
- Tencere dibin kara seninki benden kara.
- Benzer benzeri çeker.
- Kişi kendinden bilir işi.
- Onu arayacağım.
- Onu ararım.
- Onu çağırırım.
Denedim,ama başarılı olmadım.
Ben çok üzgünüm.
Bunu nasıl yaparsınız?
Onu denedin mi?
Onu desteklerim.
Sen onu halledersin.
- Onun koştuğunu gördüm.
- Onu koşarken gördüm.
Deneyeceğim.
Bilsem, size söylerim.
Bunu biliyorduk.
- Onu sana göndereceğim.
- Onu size göndereceğim.
Bunu yeniden yazdın, değil mi?
- Denerseniz yapabilirsiniz.
- Eğer çalışırsanız bunu yapabilirsiniz.
- Onu yapma.
- Yapmayın!
- Yapma!
Tom öğrenecek.
Bunu takdir ediyoruz.
Onu biliyorduk.
Onu biliyoruz.
Bunu biliyoruz.
Onların hepsi biliyorlardı.
Onu onlar inşa ettiler.
"Onu öptün mü?" "Evet, onu öptüm."
Anlayacağım.
Onu kaybettin, değil mi?
O onu boğdu.
Yapabileceğimin en iyisini yapacağım.
Onu yanlış olarak yaptı.
Öğrenirsem sana da söylerim.
Onu duydunuz mu?
Onu ne kadar çok açıklarsan, onu o kadar çok anlamam.
Onun söylediğini anlıyor musun?
Tamam. Özür dilerim.
Bunu nasıl yaptığımı bilmiyorum. Önemli olan onu yapmış olmam.