Examples of using "Debía" in a sentence and their turkish translations:
Ama nefes almak zorundaydım.
O savaşı önlemeliydi.
Ona çok şey borçluyum.
Bu olmamalıydı.
Biri bir şey yapmak zorundaydı.
Dalganın yanlış kısmında nefesimi tuttum,
Sana para borçlu olduğumu unuttum.
Hangisini satın almam gerektiğini bilmiyordum.
Tom geleceği değiştirmek zorunda kaldı.
Tom geçmişi değiştirmek zorunda kaldı.
Sizce hangi mesleği seçmeliyim?
Bir karar verilmeli.
Seri üretilebilir de olmalıydı,
- Tom, Mary'yi beklemeliydi.
- Tom'un Mary'yi beklemesi gerekirdi.
Öyle bir şey olması gerektiğini düşünüyordum.
Jane,Mary'yi beklemeliydi.
Tom Mary'ye para borçluydu.
Ne yapmalıydım bilmiyorum.
O, kendi borçlarını ödemek zorunda kaldı.
Bir şey söylememin gerekip gerekmediğini tartıştım.
bende bir terslik olduğunu düşündüm.
Kızayım mı yoksa güleyim mi bilmiyordum.
O, derhal gitmesi gerektiğini söyledi.
Tom Mary'ye bir sürü ödünç para verdi.
Onları dinlemeliydim.
Tom savaşın çıkmasını önlemek zorundaydı.
Onlar bana doktora gitmem gerektiğini söyledi.
hisleri kafamdan çıkarmaya çalışıp
Larrey hemen bir bacağını kesmek zorunda olduğuna karar verdi.
Tom bilmeliydi.
Onun tekrar denemesi gerektiği konusunda onu ikna ettim.
Tom'a bir açıklama borçlu olduğumu düşündüm.
Tom bana kendime bir kız arkadaş edinmem gerektiğini söyledi.
O, borçlu olduğu parayı ona uzattı.
Tom nereye gitmesi gerektiğini kesin olarak bilmiyordu.
Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıkmak zorundaydım.
Tom onun yaptığını yapmamalıydı.
Tom ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Ne yapılacağını bilemeyince onun tavsiyesini istedim.
- Tom Mary'ye bir açıklama borçlu olduğunu hissetti.
- Tom, Mary'ye bir açıklama borçlu olduğunu hissetti.
Tom gerçeği Mary'ye borçlu hissetti.
Çok yalan söylememesi gerektiğini kendine söylemeye devam etti.
Tom Mary'yi daha dikkatlice dinlemeliydi.
Yerde güvendeyken her ihtimali düşünmem lazımdı.
Dalış kıyafeti giymemem gerektiğini içgüdüsel olarak biliyordum.
Birden Lehçe öğrenmem gerektiğini hissettim.
Ölüm cezasının kaldırılmasını düşündüm.
Jessie, Alex'e iyi davranılması talimatını verdi.
Onun ebeveynleri onun üniversiteye gitmesi gerektiğini söyledi.
Annem bana parayı israf etmememi söyledi.
Tom Mary'yi davet etmeliydi fakat etmedi.
Tom Mary'nin kanepeyi taşımasına yardım etmeliydi.
ama hangisinin peşinden koşmalı, denemeli ve bir meslek hâline getirmeliydim?
Bundan sonra ne yapacağımı öğretmenime sordum.
Farkına vardılar ki uzak, devasa bir gezegen olmalıydı;
Yineliyorum bunun çalışması için bellek, düzenleme modunda olmalıydı.
Tom saat kaçta orada olması gerektiğini bilmiyordu.
Tom Mary'nin söylediği her şeye inanmaması gerektiğini bilmiyordu.
O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.
Tom Mary'ye Noel için ne vermesi gerektiğini düşünemedi.
Ama Napolyon'un saltanatı sona ermiş gibi görünüyordu askeri yenilgiyi reddetmek.
Tom o kamerayı aldı çünkü Mary onun onun alması gereken bir kamera olduğunu düşündü.
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.
Tom Mary'yi o kadar uzun bekletmemeliydi.
Ona savaşın kaybolduğunu söylediler ve Karın - mümkünse oğlunun lehine.
Ne yapması gerektiğini biliyordu.
O, bu şiiri yazdığında çok genç olmalı.
Ben öldükten sonra, insanların benim hakkımda "O insan bana kesinlikle çok para borçlu" diyeceğini umuyorum.
Tom yaya geçidinden geçmediği için ceza ödemek zorunda kaldı.