Examples of using "Emociones" in a sentence and their turkish translations:
Göreceksiniz ki duygular,
Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği oldukça kanıtlanmış
Çok heyecanlanma!
Çok heyecanlanma.
Bunlara Birincil Duygular diyoruz,
Anılar, duygular, acı, sevgi, keder...
duygularını uzaklaştırıp bastırdıklarını anlattılar.
Fakat diğer duyguları da uyuşturuyordu.
Yani bu duyguları besliyor.
Saldırganların dahi duyguları karışık.
duyguların saklandığı yer olarak.
duygular ile ilişkilendirilmesi gerekir.
Bizim dünyamızda hiçbir anlamı olmayan şeylere
Onlar duygularını kontrol etmiyorlar.
Beyniniz duygularınızı programlar.
ve bu bölge duygular için önemli.
Olumlu duyguları tamire gerek yok.
bir iç canavara sahipseniz
Duyguların çeşitliliği buna dâhil.
Tom duygularını kontrol altına aldı.
O, duygularını kontrol edemez.
Duygular olmasaydı yaşamımız nasıl olurdu?
Tom duygularını kontrol edemedi.
Daha önceleri duygularından kaçınırken
mutluluk ve neşe gibi olumlu duygular hissedersin.
Barış, neşe, sevgi, şefkat, empati
Lilah’ın duygularını konuştuk
duygu-ölçer ölçeklerle duygularını değerlendirdiler.
Bazen duygularıma hakim olamıyorum.
Duygular olmasaydı sanat nasıl bir şey olurdu?
Duygularını kontrol etmesi çok zordu.
Özellikle de beynimizin duyguları nasıl oluşturduğunu anlamaya.
Duygularının ortaya çıkmasına izin verme.
Duyguları araştırmak çok zordur
ve renkle boyadığında aslında duygularla resmediyorsun.
sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı
Yani neşe, barış, merhamet, empati gibi duygular deneyimlediğinizde
özellikle hayvanların duygularını ciddiye alırsak.
ve eski fotoğraflarınıza bakarken hissettiğiniz duygularla ilişkili değil.
kalp ve duygular arasındaki bu bağlantı oldukça derin.
Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.
Haberlerdeki pozitif ve negatif duygu sözcüklerinin bir tablosu
Bazen duyguları göstermemek elimde değil.
Muhakeme gücümüzün hislerimiz tarafından gölgelenmesine izin verirsek her zaman yanlış ağaca havluyor oluruz.