Examples of using "Verán" in a sentence and their turkish translations:
Göreceksiniz ki duygular,
onlarda dünyayı düz görecekler
sadece birkaç sokak ama bir sürü boş alan görürsünüz.
laboratuvar biliminden iki konseptin konuşulduğunu görürsünüz:
üç ana kısma ayrıldığını görürüz.
Dağın yan tarafından çıkan dumanı görürsünüz.
saldırganlar bu çocukları artık kurban olarak görmeyecekler.
kelimelerin aklınıza yerleştiğini fark edeceksiniz
Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği
Gördüğünüz gibi, çürüme ile metan ve azot oksit gibi
Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.
ışık deriye nufüz edecek kadar güçlü.
Çabalarınız yakında karşılığını verecek.
aslında hala aynı olmasa bu filmler izlenmez
Bu sadece bu konuda gördüğünüz şeyin başlangıcıdır.
Buna ek olarak, yeryüzünden kaybolmakla en çok tehdit eden ülkeler de dahil olmak üzere