Examples of using "Tristeza" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar üzücü!
Anılar, duygular, acı, sevgi, keder...
O, bana üzüntülü şekilde baktı.
üzüntü, hayal kırıklığı ve hatta depresyon hissedersin.
ve evet, bazen de üzüntü ve hayal kırıklığı.
Ben onu duyduğuma üzüldüm.
Kelimeler acısını ifade etmede yetersiz kalır.
Bu konferansın tüm hüsranı ve garipliğine rağmen
Onun yüzü öfkeden daha ziyade tiksinme ve hüzün yansıtıyor.
Bir kalpte üzüntü varsa, o kalp benim kalbimdir.
Tüm sevgi ve hüzün kalbimde erir.
Joy üzüntüden altüst olmuştu.
Kapkara siyah üzüntünün bir duygu olduğu şekilde bir renktir.
Tebessümün arkasında üzüntüsünü sakladı.
Onun yüzünde kalan üzüntü işaretini gördüm.
Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir.
Chris, Beth'in değerli kol saatini bulamadığını duyduğunda üzüntüsünü gizleyemedi.
Hüzünlenmeyi seviyorum. Çoğu insanın üzücü duygudan kaçmaya çalıştığını biliyorum. Fakat sanırım bu yanlış.