Examples of using "Raras" in a sentence and their turkish translations:
Ben nadir paralar toplarım.
Öyle bir dünya ki, tuhaf yaratıklar...
Onun tuhaf fikirleri var.
İşler tuhaflaştı.
O, pazar günleri nadiren dışarı çıkar.
Bu kelebekler ülkemizde nadirdir.
Bu cümleler tuhaf.
Nadiren, kırk yılda bir, berbere gider.
Ama çoğunlukla, cevaplara meydan okuyan komik sorularla:
Bu şimdiye kadar gördüğüm en tuhaf şeylerden biridir.
ancak nadiren geleneksel silahlara verilen araştırma türü ile.