Examples of using "Viejas" in a sentence and their turkish translations:
Birkaç eski şarkı söyledi.
Hey, bakın. Eski aletler var.
Bunlar eski fotoğraflardır.
Eski resimlere bakıyordum.
Birkaç eski şarkı söyledi.
ve bir o kadar da eski canlılardır
Jay eski makası aldı.
Bu eski kuralları feshetmeliyiz.
Tatoeba: Bizim sizden daha eski cümlelerimiz var.
O, İspanya'daki eski evleri onarıyor.
Sen ve ben eski arkadaşız.
Eski gözlüğümün nerede olduğunu biliyor musun?
O eski madeni para toplamayı sever.
Eski şarkılar çok, çok daha iyiydi.
O eski şarkılar söylemeye düşkündür.
O, eski geleneklere sırtını döndü.
Onlar eski yaraları bir kenara koymaya karar verdiler.
Onlar çok eski.
- Tom köpeği kurulamak için eski havlu kullandı.
- Tom köpeği kurulamak için eski havluları kullanırdı.
eski savaşlarımızı Çin ve Rus kaynaklarından öğrenebiliyorduk
Bu eski gelenekler nesilden nesile devredilmiştir.
Kentte birkaç büyük ahşap eski ev vardı.
Bir süpermarkete yer açmak için eski evler yıkıldı.
Eski kıyafetlerini daha modaya uygun hale getirmek için değiştirdi.
Tom bana bu eski paraları verdi.
O kadar da yaşlı değilsin.
- O, bu eski paraları bana verdi.
- Bana bu eskimiş madeni paraları verdi.
İnsanların yeni fikirlerden neden korktuklarını anlayamıyorum. Ben eskilerinden korkarım.