Translation of "Brutal" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Brutal" in a sentence and their turkish translations:

Es un lugar brutal e implacable.

Aşağısı çok acımasız ve affedici olmayan bir yer.

La misión es sobrevivir a este clima brutal hasta mañana,

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak

La misión es sobrevivir a este clima brutal hasta mañana.

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak,

Incluso el más brutal de los microbios no puede degradarlo fácilmente.

en güçlü mikrop bile onu kolayca ayrıştıramaz.

La ciudad fue arruinada por el brutal poder de la naturaleza.

Şehir, doğanın acımasız gücü tarafından harap edildi.

Sus buenas decisiones me han ayudado a sobrevivir en este brutal desierto

Şimdiye kadar zekice seçimleriniz bu acımasız çölde hayatta kalmamı sağladı

En la brutal batalla invernal de Eylau, sus tropas ocuparon el centro de la línea.

Eylau'daki acımasız kış savaşında askerleri hattın merkezini tuttu.

La unidad entró en acción contra los prusianos en 1793: en un brutal bautismo de fuego, la mitad

Birim, 1793'te Prusyalılara karşı harekete geçti: vahşi bir ateş vaftizinde,

Sabemos que la avioneta cayó dentro de los 130 km cuadrados de este desierto brutal llamado "Cañón del infierno".

Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.