Examples of using "Sobrevivir" in a sentence and their turkish translations:
bel bağlayacaksınız?
hayatta kalabiliriz
Onu hayatta kalmak için yaptım.
Hayatta kalmak zorundasın.
Tek başıma hayatta kalabilirim.
ve avlanarak hayatta kalmaya çalışıyoruz
ve kışın hayatta kalır.
Ben sadece hayatta kalmaya çalışıyorum.
Adamdan uçan kurtulamadığı gibi dalanda kurtulamamış
Parasız hayatta kalamazsın.
Parasız hayatta kalamazsınız.
Hayatta kalma arzusu kamçılandığında
...hayatta kalmak için süper duyular gerekir.
Para olmadan yaşayamazsın.
Benim hayatta kalma şansım nedir?
Tom sadece hayatta kalmaya çalışıyor.
Ormanda hayatta kalmak kolay değil.
Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.
diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.
bugüne kadar ayakta kalmasını o bakımlar sağladı
Tom hayatta kalmak için ne gerektiğini anlıyor.
Tom, hayatta kalma şansı olduğunu düşündü.
hayatta kalmanın tek yolu
bir türün hayatta kalma çabaları
Hayatta kalma yollarından biri, gereksiz riskler alınmayacak zamanı bilmektir.
Şu anki görev, helikopter beni kurtarmaya gelmeden önce
Harika, önümüzde bir sürü hayatta kalma fırsatı olacak
İyi iş! Bu çölde hayatta kalmak kolay değil
o da bir şaheserdi fakat ayakta kalamadı
Onlar sana niçin yaşamak için İngilizce öğrenmek zorundasın diyorlar?
Hayatta kalabilmen bir mucize.
O bir günden fazla hayatta kalmayacak.
Ben yazın klimasız yaşayamam.
İnsan varlığımızın bu sonraki aşamasında hayatta kalmak için,
Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak
Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak,
Küçük işletmeler ayakta kalmak için kemerlerini sıkacaklar.
ve o zamana kadar bu acımasız ortama ve soğuğa dayanabilmek.
Su olmasa insanlar yaşayamaz.
Yiyeceğiniz yoksa, hayatta kalmak için kökleri ve böcekleri yemek zorundasınızdır.
Şimdiye kadar zekice seçimleriniz bu acımasız çölde hayatta kalmamı sağladı
Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.
Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.
peki, yapıdan haberimiz olmadan kutsallık günümüze kadar nasıl gelebilmişti?
Borca girmeden Tokyo gibi büyük bir şehirde ayakta kalmak zor.
Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.
ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız. Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.
- Havayı bitirmeden önce ne kadar süre burada yaşayabiliriz?
- Hava tükenmeden burada ne kadar hayatta kalabiliriz?
Hayatta kalma arzusu ve ölüm korkusu artistik duygulardır.
anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.
Apollo Programı hayatta kalacaksa, bir sonraki görevin başarılı olması gerekiyordu.
Hayatta kalmak için protein kaynaklarını hiç pas geçmemeyi erkenden öğrendim.
Geceden sağ çıkmanın en iyi yolu en ince dala tünemek.
Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.
- Çok yorulmuşum. Yarına sağ çıkıp çıkmayacağımdan bile emin değilim.
- Çok yorgunum. Yarına sağ çıkıp çıkmayacağımdan bile emin değilim.
Onların hayatını da. Bu çetin kış gecelerinden sağ çıkmanın tek yolu sıkı sıkıya sarılmak.
Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA
orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.
Adaptasyon hayatta kalmak için anahtardır.