Examples of using "Fácilmente" in a sentence and their turkish translations:
Kolayca sinirlenirim.
O kolayca korkar.
Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım.
Kolayca yorulurum.
Ama dikkati hemen dağılıyor.
Bunu kolayca yapabilirsin.
Problemi kolayca hallettim.
Ben kolayca kırılmam.
Kolay kolay ağlamam.
Onun evini kolayca buldum.
O kolayca birden sinirlenir.
O, kolayca etkilendi.
diğer yarasalara da kolayca atlıyor
kolayca git manasına gelen
Mary kolaylıkla öfkelenir.
Herkes bunu kolayca yapabilir.
Bankayı kolayca bulabilirsiniz.
Onu çok kolay almayacaksın.
O kolayca İngilizce okuyabilir.
Ahşap kolaylıkla yanar.
Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.
O çok kolay öfkelenir.
Derim kolayca yanıyor.
Kağıt kolayca yakar.
Ev kolayca satıldı.
O çocuğun kolayca dikkati dağılır.
Bu şarap çok sarhoş edici.
Bu malzeme kolayca esner.
O, sorunu zahmetsizce çözdü.
Tom kolaylıkla sinirleniyor.
- Tom kolay şekilde bizi bekleyebilirdi.
- Tom çok kolay bir şekilde bizi bekleyebilirdi.
Orada kolayca yürüyebiliriz.
gibi söylemleri artık rahatlıkla kullanabilirsiniz
Televizyon izlerken, ben kolayca uykuya dalarım.
Onun sınavı kolaylıkla geçmesini umuyorum.
Beni öyle kolay affetmeyecek.
İstersen, bunu kolayca yapabilirsin.
Kolayca bir çiçeğin, bir koyunun, bir ağacın
Benmerkezci ulusalcılık kötü sonuçlar doğurabilir.
virüsü ise çok kolay taşır bu yarasalar
Ahşap evler kolayca yanar.
Karton kutular kolayca yırtılırlar.
Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
Sivri uçlu zehirli dişleri deriyi kolayca deler
Burası cidden ayak bileği kırmak için birebir.
Otobüs durağını kolayca bulacaktır.
O kolayca yorulur.
Kolay kolay ağlamam.
Marul yaprakları hemen soluyor.
Tom oyunun temel kurallarını kolaylıkla öğrendi.
daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.
çünkü su mikrodalgada hızla ısınacaktır.
Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.
O çok kolay kızar.
Kolay öfkelenen insanlardan hoşlanmam.
Kolayca anlaşılabilir olduğu için bu tür kitapları okuyun.
Oksijenin difüzyonu ince zarlarda daha kolay gerçekleşir
yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu
Başta Fransızlar isyanı kolayca durduracak gibi gözüküyordu
Bu çocuk karmaşık matematik problemini kolaylıkla çözdü.
ve bu Amerika'da kolayca yapılamaz.
- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Problemi kolaylıkla halletti.
en güçlü mikrop bile onu kolayca ayrıştıramaz.
Fakat siz Google'a para öderseniz insanlara kolaylıkla ulaştırabilirsiniz.
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.
Işık kolay okuyamayacağım kadar çok loş.
Ne dediğine dikkat et, zira o kolayca sinirlenir.
Tom kolayca sinirlenen insanlardan hoşlanmaz.
Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.
- Başarı kolayca gelmiyor.
- emeksiz yemek olmaz.
Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir.
O samimi ve konuşması kolay bir kişi.
uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor
Ben kusurlu bir insanım fakat bunlar kolaylıkla düzeltilebilen kusurlar.
- Kolay rencide olan insanlara ne söyleyeceğinize dikkat etmelisiniz.
- Alıngan insanlara söyleyecekleriniz konusunda dikkatli olmak zorundasınız.
Yönetimin neden forvetin taleplerine bu kadar kolay bir şekilde girdiğini bilmiyorum.
Ve 13 Haziran, ilk saldırı ile ilgili Tek bir ölçekleme merdiven kolayca püskürtüldü.
Makine o kadar hassas ki kolayca bozuluyor.
Birden fazla bilgisayardan iPad'e kolaylıkla fotoğraf koyamazsınız. Bununla birlikte, çeşitli bilgisayarlardan kendinize fotoğraflarınızı e-postayla gönderebilir ve bu fotoğrafları iPad'e indirebilirsiniz.
iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.