Translation of "Fácilmente" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Fácilmente" in a sentence and their turkish translations:

- Me enfado fácilmente.
- Yo me enojo fácilmente.

Kolayca sinirlenirim.

Se asusta fácilmente.

O kolayca korkar.

Me resfrío fácilmente.

Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım.

Me canso fácilmente.

Kolayca yorulurum.

Pero se distrae fácilmente.

Ama dikkati hemen dağılıyor.

Puedes hacer esto fácilmente.

Bunu kolayca yapabilirsin.

Resolví fácilmente el problema.

Problemi kolayca hallettim.

No me ofendo fácilmente.

Ben kolayca kırılmam.

Yo no lloro fácilmente.

Kolay kolay ağlamam.

Encontré fácilmente su casa.

Onun evini kolayca buldum.

Yo me enojo fácilmente.

O kolayca birden sinirlenir.

Él fue fácilmente influenciado.

O, kolayca etkilendi.

Salta a otros murciélagos fácilmente

diğer yarasalara da kolayca atlıyor

Lo que significa ir fácilmente

kolayca git manasına gelen

Mary pierde los estribos fácilmente.

Mary kolaylıkla öfkelenir.

Cualquiera lo puede hacer fácilmente.

Herkes bunu kolayca yapabilir.

Puedes encontrar el banco fácilmente.

Bankayı kolayca bulabilirsiniz.

No lo conseguirás tan fácilmente.

Onu çok kolay almayacaksın.

Él puede leer inglés fácilmente.

O kolayca İngilizce okuyabilir.

La madera se quema fácilmente.

Ahşap kolaylıkla yanar.

Yo puedo leer español fácilmente.

Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.

Él se enoja muy fácilmente.

O çok kolay öfkelenir.

Mi piel se quema fácilmente.

Derim kolayca yanıyor.

El papel se quema fácilmente.

Kağıt kolayca yakar.

La casa se vendió fácilmente.

Ev kolayca satıldı.

Ese chico se distrae fácilmente.

O çocuğun kolayca dikkati dağılır.

Este vino embriaga muy fácilmente.

Bu şarap çok sarhoş edici.

Este material se estira fácilmente.

Bu malzeme kolayca esner.

Él resolvió el problema fácilmente.

O, sorunu zahmetsizce çözdü.

Tom pierde la cordura fácilmente.

Tom kolaylıkla sinirleniyor.

Tom fácilmente pudo habernos esperado.

- Tom kolay şekilde bizi bekleyebilirdi.
- Tom çok kolay bir şekilde bizi bekleyebilirdi.

Podemos caminar hasta allí fácilmente.

Orada kolayca yürüyebiliriz.

Ahora puede usar tales discursos fácilmente

gibi söylemleri artık rahatlıkla kullanabilirsiniz

Me duermo fácilmente mientras miro televisión.

Televizyon izlerken, ben kolayca uykuya dalarım.

Espero que apruebe el examen fácilmente.

Onun sınavı kolaylıkla geçmesini umuyorum.

No va a perdonarme tan fácilmente.

Beni öyle kolay affetmeyecek.

Si quieres, lo puedes hacer fácilmente.

İstersen, bunu kolayca yapabilirsin.

Fácilmente reclama la propiedad de una flor,

Kolayca bir çiçeğin, bir koyunun, bir ağacın

El nacionalismo egocéntrico puede volverse fácilmente horrible.

Benmerkezci ulusalcılık kötü sonuçlar doğurabilir.

Estos murciélagos llevan el virus muy fácilmente

virüsü ise çok kolay taşır bu yarasalar

Las casas de madera se incendian fácilmente.

Ahşap evler kolayca yanar.

Las cajas de cartón se rajan fácilmente.

Karton kutular kolayca yırtılırlar.

Los edificios de madera se incendian fácilmente.

Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.

Sus colmillos tipo aguja atraviesan la piel fácilmente,

Sivri uçlu zehirli dişleri deriyi kolayca deler

En este terreno, pueden romperse un tobillo fácilmente.

Burası cidden ayak bileği kırmak için birebir.

Va a encontrar fácilmente la parada de autobús.

Otobüs durağını kolayca bulacaktır.

- Él se cansa fácilmente.
- Se cansa con facilidad.

O kolayca yorulur.

- Yo no lloro fácilmente.
- No lloro con facilidad.

Kolay kolay ağlamam.

Las hojas de la lechuga se marchitan fácilmente.

Marul yaprakları hemen soluyor.

Tom aprendió fácilmente las reglas básicas del juego.

Tom oyunun temel kurallarını kolaylıkla öğrendi.

Es accesible más fácilmente y tiene un coste menor,

daha ulaşılabilir ve düşük maliyetli.

Porque el agua se calienta fácilmente en el microondas.

çünkü su mikrodalgada hızla ısınacaktır.

Los científicos fácilmente pueden calcular la distancia entre planetas.

Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.

- Se enfada con facilidad.
- Él se molesta muy fácilmente.

O çok kolay kızar.

No me gusta la gente que se enoja fácilmente.

Kolay öfkelenen insanlardan hoşlanmam.

Hay que leer aquellos libros que pueden entenderse fácilmente.

Kolayca anlaşılabilir olduğu için bu tür kitapları okuyun.

El oxígeno difunde más fácilmente a través de membranas finas,

Oksijenin difüzyonu ince zarlarda daha kolay gerçekleşir

Para que pueda acceder fácilmente a esta información en internet.

yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu

Al principio parecía que los franceses reprimirían fácilmente la revuelta.

Başta Fransızlar isyanı kolayca durduracak gibi gözüküyordu

Este niño ha resuelto fácilmente este problema complicado de matemáticas.

Bu çocuk karmaşık matematik problemini kolaylıkla çözdü.

Y esto no se puede hacer fácilmente en EE. UU.

ve bu Amerika'da kolayca yapılamaz.

- Él resolvió el problema fácilmente.
- Resolvió el problema con facilidad.

- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Problemi kolaylıkla halletti.

Incluso el más brutal de los microbios no puede degradarlo fácilmente.

en güçlü mikrop bile onu kolayca ayrıştıramaz.

Pero si paga a Google, puede llegar fácilmente a las personas.

Fakat siz Google'a para öderseniz insanlara kolaylıkla ulaştırabilirsiniz.

Una vez que adquieras un mal hábito, no puedes dejarlo fácilmente.

- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.

La luz es demasiado débil para mí para poder leer fácilmente.

Işık kolay okuyamayacağım kadar çok loş.

Ten cuidado con lo que dices porque se molesta muy fácilmente.

Ne dediğine dikkat et, zira o kolayca sinirlenir.

A Tom no le gusta la gente que se enoja fácilmente.

Tom kolayca sinirlenen insanlardan hoşlanmaz.

No hay duda de que estos personajes estilo Tarzán podrían matarnos fácilmente.

Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.

- El que no llora no mama.
- El éxito no se alcanza fácilmente.

- Başarı kolayca gelmiyor.
- emeksiz yemek olmaz.

Ken no es del tipo de persona que pierde fácilmente los estribos.

Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir.

Él es una persona franca con la que se puede hablar fácilmente.

O samimi ve konuşması kolay bir kişi.

Puede mover fácilmente la enfermedad por millas más adelante ya que puede volar

uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor

Soy una persona que tiene muchos defectos, pero esos defectos pueden ser corregidos fácilmente.

Ben kusurlu bir insanım fakat bunlar kolaylıkla düzeltilebilen kusurlar.

Tienes que tener cuidado con lo que dices a gente que se ofende fácilmente.

- Kolay rencide olan insanlara ne söyleyeceğinize dikkat etmelisiniz.
- Alıngan insanlara söyleyecekleriniz konusunda dikkatli olmak zorundasınız.

No entiendo por qué el gerente cedió a las exigencias de los huelguistas tan fácilmente.

Yönetimin neden forvetin taleplerine bu kadar kolay bir şekilde girdiğini bilmiyorum.

Y el 13 de Junio, su primer asalto con tan solo una escala fue repelido fácilmente.

Ve 13 Haziran, ilk saldırı ile ilgili Tek bir ölçekleme merdiven kolayca püskürtüldü.

- La máquina es tan delicada que se rompe fácilmente.
- La máquina es tan delicada que se avería con facilidad.

Makine o kadar hassas ki kolayca bozuluyor.

Usted no puede poner fácilmente fotografías en un iPad de más de una computadora. Sin embargo, puede enviarse fotografías de varias computadoras y descargarlas a su iPad.

Birden fazla bilgisayardan iPad'e kolaylıkla fotoğraf koyamazsınız. Bununla birlikte, çeşitli bilgisayarlardan kendinize fotoğraflarınızı e-postayla gönderebilir ve bu fotoğrafları iPad'e indirebilirsiniz.

Una cosa que no me gusta acerca del iPad es que no puedes instalar fácilmente apps que no estén disponibles a través del App Store de Apple.

iPad hakkında hoşlanmadığım tek şey Apple'ın Uygulama Mağazasında mevcut olmayan uygulamaları kolaylıkla kuramamandır.