Translation of "Misión" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Misión" in a sentence and their turkish translations:

Misión superada.

- Görev tamamlandı.
- Misyon tamam.

Recuerden la misión.

Tamam, görevimizi unutmayın.

Cumplieron su misión.

Onlar misyonlarını tamamladılar.

Esta es nuestra misión.

Görevimiz bu.

Esta misión... ...se acabó.

Bu görev sona erdi.

La misión para ustedes...

Bu görev, sizin için...

Se acabó la misión.

Görev sona erdi.

La misión fue cancelada.

Görev iptal edildi.

La misión era simple.

Görev basitti.

Esta es mi misión.

Bu benim görevim.

Tom completó la misión.

- Tom misyonunu tamamladı.
- Tom misyonu tamamladı.

Tenemos una misión que cumplir.

Tamamlamamız gereken bir görev var.

La misión fue un exito.

Görev başarılı oldu.

Él cumplió con su misión.

O görevini yerine getirdi.

Tom está en una misión.

Tom bir görevde.

La misión fue un fracaso.

Görev başarısızdı.

Desempeñó muy bien su misión.

O, görevini çok iyi yerine getirdi.

Le confiaron una misión importante.

Ona önemli bir görev verildi.

Comer es importante durante cualquier misión.

Yiyecek her görevin önemli bir parçasıdır.

Pero la misión aún no termina.

ama görevimiz henüz sona ermedi.

Pero la misión no termina aún.

Ama görevimiz henüz sona ermedi.

Pero la misión aún no termina.

Ama görevimiz henüz sona ermedi.

Una misión de escuchar con empatía

daha iyi olma ve ülkemizi

Mi misión es fotografiar los documentos.

Görevim belgeleri fotoğraflamak.

Ahora no quiero interrumpir la misión.

Şimdi görevi iptal etmek istemiyorum.

Recuerden, están a cargo de la misión.

Unutmayın, bu görevde yetki sizde.

Es espectacular, pero tenemos una misión importante.

Oldukça muhteşem ama burada önemli bir görevimiz var.

No puedo hablar, estoy en una misión.

Konuşamam, görevdeyim.

Asumo que tu misión fue un éxito.

Sanırım görevin bir başarıydı.

Tomás tiene una importante misión que cumplir.

Tom'un yapacak önemli bir görevi var.

Si llegamos allí, nuestra misión será un éxito.

Ona ulaşabilirsek görevimiz başarıya ulaşmış olur.

Debemos limpiar bien esto. Se acabó la misión.

Bunu düzgünce temizletmeliyiz. Görev sona erdi.

Tom estaba a favor de cancelar la misión.

Tom görevin durdurulmasından yanaydı.

Esta va a ser una misión muy peligrosa.

Bu çok tehlikeli bir görev olacak.

Esta misión es ultra secreta y sumamente peligrosa.

Bu misyon oldukça gizli ve son derece tehlikeli.

Llevó a cabo su misión diplomática con éxito.

O diplomatik misyonunu başarıyla gerçekleştirdi.

Tom se vio obligado a abandonar la misión.

Tom görevini terk etmeye zorlandı.

Tom abandonó la misión y dejó su trabajo.

Tom görevini terk etti ve işinden ayrıldı.

Tomás viajó al pasado para cumplir una misión.

Tom bir misyonu gerçekleştirmek için zaman içinde geriye doğru seyahat etti.

La misión es sobrevivir un día y una noche

Şu anki görev, helikopter beni kurtarmaya gelmeden önce

Y si quieren iniciar otra misión, elijan "Siguiente episodio".

Ve eğer yeni bir göreve başlamak istiyorsanız "Sonraki Bölüm"ü seçin.

Acabo de cumplir la misión de encontrar esta avioneta

Yakınlardaki bir hastaneye hayat kurtarıcı panzehirler

Como los antídotos se destruyeron, tenemos una nueva misión.

Panzehir yok olduğuna göre, artık yeni bir görevimiz var.

Tenemos una misión muy importante, y necesitaré tu ayuda.

Oldukça önemli bir görevimiz var ve yardımınız gerekiyor.

Control de Operaciones de la Misión , en Houston, Texas.

Odası'ndan dikkatle yönetildi .

La misión de los soldados era destruir el puente.

Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.

Tom y Mary lograron su misión sin ninguna dificultad.

Tom ve Mary herhangi bir zorluk olmadan görevlerini tamamladı.

Estamos cerca de cumplir la misión. No se rindan ahora.

Görevimizi tamamlamaya çok yaklaştık. Şimdi pes etmeyin.

La misión es sobrevivir a este clima brutal hasta mañana,

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak

La misión es sobrevivir a este clima brutal hasta mañana.

Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak,

Si se sienten listos para otra misión, elijan "Siguiente episodio".

Eğer yepyeni bir görev için hazırsanız "Sonraki Bölüm"ü seçin.

Y si están listos para otra misión, elijan "Siguiente episodio".

Ve yeni bir görev için hazırsanız "Sonraki Bölüm"ü seçin.

Pero si quieren probarse en otra misión, elijan "Siguiente episodio".

Ama becerilerinizi yeni bir görevde test etmeye hazırsanız "Sonraki Bölüm"ü seçin.

Pero si quieren reiniciar la misión, elijan "Repetir el episodio".

Ama en baştan başlamak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

Pero, antes de iniciar esta misión, debemos tomar una decisión.

Ama bu arama ve kurtarma çalışmasına başlamadan önce vermemiz gereken bir karar var.

Más enfocadas en la misión, que apoyen bien a los educadores.

daha çok misyon odaklı ve eğitimcileri daha çok destekleyen yerler olmalı.

Y he hecho que parte de mi misión en la vida

Ben de Afrika'daki cadı suçlamalarını ve zulmü sona erdirmeyi

Recuerden, es una misión de rescate, así que el tiempo es crucial.

Unutmayın, bir arama kurtarma görevindeyiz. Yani zaman çok önemli.

La primera misión es encontrar los restos y recuperar la carga perdida.

Birinci görevimiz enkazı bulmak ve kayıp kargoyu kurtarmak.

Iba a superar al programa espacial soviético, necesitaba una misión más audaz.

Sovyet uzay programını geçmesi durumunda daha cesur bir göreve ihtiyacı

Pero si están listos para probarse en una nueva misión, elijan "Siguiente episodio".

Ama becerilerinizi yeni bir görevde test etmeye hazırsanız "Sonraki Bölüm"ü seçin.

¿Saben qué podemos hacer? Continuemos... ...esta misión e intentemos encontrar el veneno mismo

Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için

¿Saben qué podemos hacer? Continuemos esta misión e intentemos encontrar los venenos mismos

Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için

Su misión era dar a la nueva nave espacial Apollo una revisión exhaustiva.

Görevleri, yeni Apollo uzay aracını baştan aşağı sallamaktı.

Entonces, ¿huevas de rana o atrapamos un pez? Comer es importante durante cualquier misión.

Kurbağa yumurtası mı, zıpkınla balık avlamak mı? Yiyecek her görevin önemli bir parçasıdır.

Si aún creen poder encontrar agua y seguir la misión, elijan "Volver a intentarlo".

Hâlâ su bulabileceğinizi ve göreve devam edebileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

Si el Programa Apolo iba a sobrevivir, la próxima misión tenía que ser un éxito.

Apollo Programı hayatta kalacaksa, bir sonraki görevin başarılı olması gerekiyordu.

Está lista para cruzar el Atlántico en una misión para luchar contra el cambio climático.

iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.

La misión de la nave es ir audázmente, a donde ningún hombre ha estado antes.

Geminin görevi daha önce insanın gitmediği yerlere cesurca gitmek.

Una picadura de cascabel es un recordatorio de lo peligrosa que puede ser una misión así.

Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

Una picadura de cascabel es un recordatorio de lo peligrosa que puede ser una misión así.

Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

Él forjó un vasto imperio y a su muerte en 1227, sus descendientes continuaron su misión

1227 de ölümünden sonra varislerine büyük bir imparatorluk bıraktı,

Al igual que Gus Grissom, el comandante de la misión Wally Schirra había formado parte del

Gus Grissom gibi, görev komutanı Wally Schirra da orijinal Mercury

La picadura de una cascabel es un recordatorio de lo peligrosa que puede ser una misión así.

Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

El comandante de la misión era Frank Borman, coronel de la Fuerza Aérea, piloto de pruebas e

Görev komutanı Frank Borman'dı - bir Hava Kuvvetleri Albayı, test pilotu ve havacılık

El director de vuelo tenía la responsabilidad general de la misión y la última palabra en cada

olan kapsül iletişimciden veya 'capcom'dan geçti .

Después de una serie de vuelos de prueba sin tripulación, la próxima misión para transportar astronautas sería el

Bir dizi mürettebatsız test uçuşundan sonra astronotları taşımak için bir sonraki görev

Prueba del módulo lunar en la órbita de la Tierra, sería enviado en una misión para orbitar la

bir testi olarak tasarlandı - bunun yerine Ay'ın yörüngesine gönderilecek bir göreve gönderilecekti

El conservacionista tiene la misión peligrosa de rastrear a los cazadores con manchas. Pero su trabajo tiene un costo.

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.

Antes de que la NASA pudiera comenzar a diseñar una nave espacial para su misión lunar, se enfrentó a algunas

NASA, ay görevi için bir uzay aracı tasarlamaya başlamadan önce,

El señor Peter Blake fue trágicamente asesinado por piratas en el río Amazonas en el 2001 cuando estaba en una misión para monitorear los cambios del medio ambiente.

Bay Peter Blake çevre değişikliğini gözlemek için bir görevdeyken 2001 yılında Amazon nehrinde korsanlar tarafından feci şekilde öldürüldü.