Examples of using "Implacable" in a sentence and their turkish translations:
Aşağısı çok acımasız ve affedici olmayan bir yer.
Burası gibi zorlu ortamlarda arazi çok zalim olabilir.
ve o zamana kadar bu acımasız ortama ve soğuğa dayanabilmek.
Biz amansız bir sıcak hava dalgasının ikinci haftasındayız.