Examples of using "Brilla" in a sentence and their turkish translations:
O karanlıkta parlıyor.
Çatı güneşte parlıyordu.
Güneş her zaman parlamaz.
Ay geceleyin parıldar.
Ay parlak parlıyor.
Güneş geceleri de parlar.
Güneş gökyüzünde parlıyor.
Güneş yüzüme parlıyor.
Senin saçın altın gibi parlıyor.
Güneş gece parlamaz.
Güneş gün boyunca parıldar.
Ay parlıyor.
Güneş parlıyor.
Bulutların arkasından güneş parıldıyor.
turuncuyla parlayan
Dolunay en parlak hâlinde.
enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?
Bunu göstermek için bu, siyah ışık altında parlayan spreyi kullandım.
Güneş gündüzün, ay ise geceleyin parlar.
Güneş sadece senin babanın pencerelerinde parlamaz.
- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.
Ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun.
- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
- Her sakallıyı deden sanma.
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?