Translation of "Luna" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Luna" in a sentence and their turkish translations:

Luna.

.

- La luna está brillando.
- La luna brilla.

Ay parlıyor.

Hacia la Luna.

Ay'a doğru fırlatıldık.

La luna llena.

Dolunay.

¡Mira la luna!

Aya bak.

- La luna no tiene atmósfera.
- La Luna no tiene atmósfera.
- La Luna carece de atmósfera.

Ay'ın atmosferi yoktur.

- La luna iluminaba el cuarto.
- La luna iluminó la sala.

Ay odayı aydınlattı.

- Quiero viajar a la luna.
- Quiero volar a la Luna.

Ben aya seyahat etmek istiyorum.

Que oscurecen la luna.

Ay'ın önünü kapatıyorlar.

Antes que la luna

Ay'dan daha önce

Superficie de la Luna .

başlangıçta çok

Alrededor de la Luna.

.

Anoche había luna llena.

Dün gece dolunay vardı.

Se ve la luna.

Ay doğuyor.

Nadie posee la luna.

Kimse ayın sahibi değil.

La luna ya salió.

Ay zaten çıktı.

La luna estaba tenue.

Ay loştu.

Ha salido la luna.

- Ay yükseldi.
- Ay çıktı.

Ayer hubo luna llena.

- Dün bir dolunay vardı.
- Dün dolunay vardı.

La luna es bella.

Ay güzeldir.

- Yo quiero ir a la luna.
- Quiero volar a la Luna.

Aya gitmek istiyorum.

- Estamos de luna de miel.
- Estamos en nuestra luna de miel.

Balayımızdayız.

- No hay aire en la Luna.
- En la Luna no hay aire.

- Ayda hava yoktur.
- Ay üzerinde hiç hava yoktur.

- En otoño la luna es bonita.
- La luna es bella en otoño.

Sonbaharda Ay güzeldir.

Terminamos con una gran Luna

Büyük bir uydumuz oldu

Hasta ahora. LUZ DE LUNA

Şu ana dek. MEHTAPLI DÜZLÜKLER

Vuelve a haber luna llena.

Yine dolunay çıktı.

La luna ilumina el camino.

Ay, yolu aydınlatıyor.

No estoy pidiendo la luna.

- Ben imkansızı istemiyorum.
- Ben zoru istemiyorum.

La Luna brilla de noche.

Ay geceleyin parıldar.

Hay luna llena esta noche.

Bu gece dolunay var.

Estamos de luna de miel.

Biz balayına çıkıyoruz.

La luna brilla con fuerza.

Ay parlak parlıyor.

- No pasó mucho antes de que saliera la luna.
- No trascurrió mucho antes de que apareciera la luna.
- Poco después salió la luna.

Çok geçmeden ay çıktı.

Y sobre la Luna estaba escrito:

Ay'da yazan şuydu:

La luna nueva no dura mucho.

Yeni Ay uzun sürmez.

¿O no fuiste a la luna?

Yoksa Ay'a gidilmedi mi?

El viaje a la luna comenzó

Aya yolculuk başladı

Neil Armstrong, quien pisó la luna

Ay'a ilk ayak basan Neil Armstrong

NASA dice que la luna iba

Ay'a gidildiğini söyleyen NASA

Viajaban hacia y desde la luna.

.

Vi la luna encima del tejado.

Çatının üstünde ay gördüm.

La luna está bonita esta noche.

Ay bu gece güzel.

Voy a volar hacia la luna.

Ben aya uçacağım.

No hay plantas en la luna.

Ay'da bitki yoktur.

No hay aire en la Luna.

Ayda hava yoktur.

¿Puedes imaginar andar en la luna?

Ayda yürümeyi hayal edebilir misin?

La luna no tiene luz propia.

Ay'ın kendi ışığı yoktur.

Nadie es dueño de la luna.

Kimse ayın sahibi değil.

A Meztli le gusta la luna.

Meztli ayı sever.

No hay pasto en la luna.

Ayda hiç ot yoktur.

La luna no es una estrella.

Ay, yıldız değildir.

¿Cómo fue tu luna de miel?

Balayınız nasıldı?

En la Luna hay muchos cráteres.

Ay'da birçok krater vardır.

Vi la luna sobre el horizonte.

Ufkun üzerinde ay'ı gördüm.

Luna es una persona de fiar.

Luna güvenilir bir kişi.

La luna está llena esta noche.

Ay bu gece dolunay.

Probablemente no hubiéramos ido a la Luna.

Muhtemelen bu işe hiç başlamazdık.

Con el regreso de la luna llena,

Dolunayın dönmesiyle...

Muy poca luz de luna la penetra.

Zemine çok az ay ışığı ulaşır.

Brillan a la luz de la luna.

Ay ışığında ışıyorlar.

Además, no había atmósfera en la Luna.

Üstelik Ay'da atmosfer yoktu

Tom y Mary fueron al Luna Park.

Tom ve Mary lunaparka gittiler.

Era una noche oscura y sin luna.

Aysız gece karanlıktı.

Esta noche la luna está muy hermosa.

Ay bu akşam çok güzel.

Durante la noche, ella miraba la luna.

Gece, o aya baktı.

Hay una base secreta en la luna.

Ay'da gizli bir üs var.

La luna está lejos de la Tierra.

Ay Dünya'dan uzaktadır.

La Luna gira alrededor de la Tierra.

Ay, dünyanın etrafında döner.

Todavía estamos en nuestra luna de miel.

Biz hâlâ balayımızdayız.

La superficie de la luna es irregular.

Ay yüzeyi engebelidir.

La luna está detrás de las nubes.

Ay bulutların arkasındadır.

Los perros aullaban a la luna llena.

Köpekler dolunayda uludu.

La superficie del agua reflejaba la luna.

Su yüzeyi ayı yansıtıyordu.

La luna se reflejaba en el lago.

Ay gölde yansımaktadır.

La luna es realmente hermosa esta noche.

Ay bu gece gerçekten güzel.

Esta noche, la luna está excepcionalmente bella.

Ay bu gece son derece güzel.

Los perros estaban aullando a la luna.

Köpekler Ay'a uluyorlardı.

En nombre de la luna, ¡te castigaremos!

Ay adına, seni cezalandıracağız.

- Tom y Mary están de luna de miel.
- Tom y Mary están en su luna de miel.

Tom ve Mary balayındalar.

¿Cómo pueden ayudar a llegar a la luna?

Ay'a götürmek için onlara nasıl yardım edersiniz?