Translation of "Barcos" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Barcos" in a sentence and their turkish translations:

Sé mucho de barcos.

Gemiler hakkında çok şey biliyorum.

Se interceptan dos barcos massilianos.

İki Masilya gemisinin yolu kesiliyor.

Oyeron el sonido de los barcos

Teknelerin sesini duymuşlar.

Se subieron a esos hermosos 'barcos'

o güzel 'kayıklara' binip gittiler

El mar estaba lleno de barcos.

Deniz teknelerle doluydu.

Vimos muchos barcos en el puerto.

- Limanda birçok gemi gördük.
- Limanda çok gemi gördük.

También me encanta diseñar barcos de vela.

Yelkenli tasarlamayı da seviyorum.

Los barcos no pueden resistir esta corriente

gemiler bu akıntıya karşı koyamıyor

Armadura y sus escudos, en sus barcos.

zırhlarını ve kalkanlarını gemilerinde bırakmışlardı .

Podíamos ver barcos enemigos en el horizonte.

Biz ufuktaki düşman gemilerini görebiliyorduk.

El enemigo destruyó muchos de nuestros barcos.

Düşman, gemilerimizin çoğunu tahrip etti.

Los submarinos echaron a pique muchos barcos.

Denizaltılar bir sürü gemi batırdı.

Los camellos son los barcos de los desiertos.

Develer çöl gemileridir.

Todavía no sabemos nada de los dos barcos.

- İki gemi hakkında hâlâ hiçbir şey bilmiyoruz.
- İki gemiyle ilgili hâlâ bilgimiz yok.

Los romanos construyeron una flota de trescientos barcos.

Romalılar üç yüz gemili bir filo kurdular.

A una altura que los barcos no pueden exceder

gemilerin aşamayacağı yükseklikte

Su objetivo era destruir barcos franceses y muelles navales.

Hedefi Fransız taşıma ve denizci depolarını yok etmekti

El hierro se utiliza en la construcción de barcos.

- Demir, gemi yapmada kullanılır.
- Demir, gemi inşasında kullanılır.

Varios barcos de guerra americanos fueron enviados a Panamá.

Birçok Amerikan savaş gemisi Panama'ya gönderildi.

¿Por qué? Porque dependen de unos pocos barcos y boyas.

Neden? Çünkü az sayıda gemi ve şamandıraya dayanıyor.

Los cartagineses, aunque tomados por sorpresa, tienen confianza en sus barcos.

Kartacalılar, hazırlıksız yakalanmış olsalar da, gemilerinden gayet eminler.

Hay que elevar el puente para que puedan pasar los barcos.

Gemilerin geçebilmesi için köprünün kaldırılması gerekir.

Sus tropas poco pueden hacer para ayudar a los barcos en retirada.

Birlikleri geri çekilmekte olan gemilere çok az yardım edebilir.

El pretor romano decide explotar esto al rellenar sus barcos con el doble de

Romalı Praetor, her gemiye normalin 2 katı lejyoner yerleştirerek gemilerin bordalama işlevlerini arttırmaya karar verdi.

Dijo que podía hacer puentes, pistolas, barcos, esculturas de mármol y arcilla para el duque.

Dük için köprüler, silahlar, gemiler, mermer ve kilden heykeller yapabileceğini söyledi

Los cascos brillan, yo no tengo el mío, ahora nuestro equipo yace con los barcos ".

Miğferler parlıyor, benimki yok, şimdi teçhizatımız gemilerde yatıyor. "

Se paralizan 4 barcos más al centro y se dejan a la deriva con sus remos destrozados.

Merkezde ki dört gemi daha işlevsiz kalıyor ve kürekleri parçalanmış bir şekilde akıntıyla sürükleniyorlar.

Según la saga, los noruegos llegaron en 400 barcos y los supervivientes se fueron a casa en

Efsaneye göre, Norveçliler 400 gemi ile geldi ve kurtulanlar 24'te evlerine

Los barcos vikingos y el dominio de la náutica y la navegación les dieron la capacidad de atacar

Viking uzun gemileri ve denizcilik ve denizcilikte ustalık, onlara istedikleri zaman