Translation of "Vimos" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Vimos" in a sentence and their turkish translations:

- Le vimos.
- La vimos.
- Lo vimos.
- Lo veíamos.

Onu gördük.

- Vimos algo.
- Vimos alguna cosa.

Bir şey gördük.

- Les vimos irse.
- Los vimos partir.

Onların çıktığını gördük.

- Nosotros la vimos.
- Nosotras la vimos.
- La hemos visto.
- La vimos.

Onu gördük.

- Le hemos visto.
- Nosotros la vimos.
- Nosotras la vimos.
- La hemos visto.
- Le vimos.
- La vimos.

Onu gördük.

Le vimos.

Onu gördük.

La vimos.

Onu gördük.

Os vimos.

Sizi gördük.

- Vimos un platillo volador.
- Vimos un ovni.

Biz bir uçan daire gördük.

¿Y qué vimos?

Ve ne gördük?

Todos vimos aquello.

Hepimiz onu gördük.

Vimos una película.

Bir film izledik.

Nosotros la vimos.

Onu gördük.

Nosotras la vimos.

Onu gördük.

Vimos a Tom.

Tom'u gördük.

Lo vimos todo.

Her şeyi gördük.

Los vimos anoche.

Dün gece onları gördük.

- Nosotros la vimos.
- Nosotras la vimos.
- La hemos visto.

Onu gördük.

Nosotros no vimos nada.

Hiçbir şey görmedik.

No vimos nada extraño.

Tuhaf bir şey görmedik.

No vimos esta película.

Biz bu filmi görmedik.

- Te vimos.
- Te veíamos.

Sizi gördük.

Vimos arrancar el automóvil.

Biz arabanın çalıştığını gördük.

Los dos lo vimos.

Her ikimiz de onu gördük.

- Vimos un castillo a lo lejos.
- Vimos un castillo en la distancia.

Biz uzakta bir kale gördük.

- Vimos otro barco en la distancia.
- Vimos otro barco en la lejanía.

Çok uzakta bir gemi daha gördük.

Lo vimos por unos segundos,

Birkaç saniye izledik,

Después del almuerzo vimos televisión.

- Biz öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.
- Öğle yemeğinden sonra televizyon izledik.

La vimos entrar al cuarto.

Onun odaya girişini gördüm.

Salimos y vimos a Adil.

Dışarı çıktık ve Adil'i gördük.

Vimos monos en el zoo.

Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.

Anoche vimos la televisión juntas.

Dün gece beraber televizyon seyrettik.

Nos vimos en la calle.

Caddede birbirimizi gördük.

Anoche vimos una película horrenda.

Dün akşam korkunç bir film gördük.

Vimos nubes sobre la montaña.

Dağın üstünde bulutlar gördük.

Lo vimos cruzar la calle.

Onun caddeyi geçtiğini gördük.

Nunca olvidaremos lo que vimos.

Gördüğümüzü asla unutmayacağız.

Y vimos cómo aumentaba la flexibilidad.

ve beyindeki esnekliğin arttığını fark ettik.

Al este, donde vimos los restos.

Doğuya, enkazı gördüğüm yere gidiyoruz.

También vimos qué sanciones habían hecho

nasıl bir yaptırım yaptıklarını da gördük

Vimos otro barco a lo lejos.

İleride başka bir gemi gördük.

Vimos una momia en el museo.

Biz müzede bir mumya gördük.

Vimos vacas pastando en la pradera.

İneklerin çayırda otladığını gördük.

Vimos tu camión en la carretera.

- Kamyonunu yolda gördük.
- Kamyonunuzu yolda gördük.

No lo vimos por ningún lado.

Onu herhangi bir yerde görmedik.

Le vimos entrar en el parque.

Onun parka girdiğini gördük.

Vimos el mono en el zoológico.

Hayvanat bahçesindeki maymunu gördüm.

Vimos un pájaro en la distancia.

Uzakta bir kuş gördük.

- Nos vimos hoy.
- Nos encontramos hoy.

Bugün buluştuk.

Compré aquella bufanda que vimos ayer.

Dün baktığımız fuları satın aldım.

Nos vimos bajo un solitario árbol.

Biz yalnız bir ağacın altında buluştuk.

Vimos una luz a lo lejos.

Biz uzakta bir ışık gördük.

Vimos muchos barcos en el puerto.

- Limanda birçok gemi gördük.
- Limanda çok gemi gördük.

Vimos una película divertida el domingo pasado.

Geçen Pazar komik bir film izledik.

Vimos una débil luz en la distancia.

Uzakta loş bir ışık gördük.

Vimos una débil luz en la oscuridad.

Karanlıkta loş bir ışık gördük.

Vimos a Mac realizar un fantástico disparo.

Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük

Vimos muchos peces vivos en el estanque.

Gölette birçok canlı balık gördük.

Nosotros vimos un nuevo programa en televisión.

Televizyonda yeni bir program izledik.

Juan y yo vimos un león ayer.

Joe ve ben dün bir aslan gördük.

No vimos muchos ciervos en el bosque.

Ormanda pek geyik görmedik.

Vimos al sol hundirse bajo el horizonte.

Biz ufkun altında güneşin batışını gördük.

Vimos al Sr. Sato dejar la habitación.

Bay Sato'nun odadan ayrıldığını gördük.

¿Te gustó la película que vimos ayer?

Dün seyrettiğimiz filmi beğendin mi?

Vimos a Tom ayer a la noche.

Dün akşam Tom'u gördük.

Nos vimos obligados a cambiar nuestra táctica.

Taktiklerimizi değiştirmek zorunda kaldık.

Al salir de la casa, la vimos.

Evden çıkarken onu gördük.

Nos vimos obligados a abandonar nuestro plan.

Planımızdan vazgeçmek zorunda kaldık.

Nosotros no vimos ni un solo juego.

- Hiçbir maç bile görmedik.
- Bir maç bile görmedik.

Vimos un partido de béisbol en televisión.

Televizyonda bir beyzbol oyunu izledik.

Y vimos un aumento temporal en el compromiso

Katılımda geçici bir artış gördük

- Nosotros no vimos nada.
- No hemos visto nada.

- Bir şey görmedik.
- Hiçbir şey görmedik.

Vimos a un pez salpicando en el agua.

Balığın suda su sıçrattığını gördük.

Miramos por la ventana pero no vimos nada.

Biz pencereden dışarı baktık ama hiçbir şey görmedik.

No vimos a ninguna chica en el grupo.

Grupta hiç kız görmedik.

Vimos el partido de fútbol por la tele.

TV'de futbol maçı izledik.

No la vimos a ella por ningún lado.

Onu hiçbir yerde görmedik.

- Los vimos.
- Los hemos visto.
- Las hemos visto.

Onları gördük.

En el jardín botánico vimos muchas plantas exóticas.

Botanik bahçesinde birçok sıradışı bitki gördük.

Vimos a un extraño entrar en la casa.

Bir yabancının eve girdiğini gördük.

Nosotros no vimos ni a un solo niño.

Hiç de çocuk görmedik.

¿Cuándo fue la última vez que nos vimos?

En son ne zaman karşılaştık?

¿Puedes recordar la primera vez que nos vimos?

İlk karşılaştığımız zamanı hâlâ hatırlıyor musun?

Vimos brillar la primera estrella en el cielo.

Biz gökyüzünde parlayan ilk yıldızı gördük.

Cuando íbamos a buscar a Mónica, vimos algo aterrador.

Monica'yı almak için gidiyorken, korkutucu bir şey gördük.

Ahí es donde vimos a Tom el año pasado.

Bu Tom'u geçen yıl gördüğümüz yer.

La película que vimos anoche fue filmada en Australia.

Dün gece gördüğümüz film Avustralya'da çekildi.

Anoche vimos un partido de béisbol por la televisión.

Dün gece televizyonda beyzbol oyunu izledik.

Como vimos antes en la charla de plasticidad neuronal,

Daha önce bir nöroplastisite ile konuşmamdan öğrendiğim gibi,

De pronto vimos que un tiburón nadaba hacia nosotros.

Aniden bizim yolumuzda yüzen bir köpekbalığı gördük.

El hombre al que vimos esta mañana era don Green.

Bu sabah gördüğümüz adam Bay Green'di.