Examples of using "Esos" in a sentence and their turkish translations:
- Onları bana ver.
- Bana onları ver.
- Onları bana verin!
Bunlara sahibiz.
- Onlar bizim arabalarımız.
- Bu arabalar bizim.
Aktivistlere göre,
Hadi gidip şu enkazı bulalım!
Şu ayakkabıları havalandır.
Onlara dokunma.
Bu böcekler sokarlar mı?
Onlar ayçiçeği.
Benim o belgelere ihtiyacım var.
Ah o Ruslar!
O eldivenleri bana ver.
O ayakkabılara ihtiyacım var.
Şu ayakkabıları istiyorum.
Bunlar benim değil.
Şu renkler birlikte uyum sağlar.
biraz o yıllarda dolaşalım ki o yılları anlayabilelim
Lütfen bu ayakkabıları cilala.
Şu kırmızı noktaları görüyor musunuz?
Bakın, şu küçük tüyleri görüyorsunuz.
Bu sesleri nasıl çıkarıyorsun?"
baskı uygulanmaya başlandı.
hatırlayın o günleri haydi.. haydi.
biz o arkadaşlarımızı seviyoruz
Onlar bizim arabalarımız.
O ağaçları kesme.
Ayakkabıları nereden aldın?
Bu dansları öğrenmek istiyorum!
Ama şu renklere bak!
Bu hayvanlar güçlü.
Onlar çok büyük.
O vatanseverler unutulur mu?
- Bunlar risktir.
- Riskler bunlardır.
Bu küpeleri beğeniyor musun?
Şu ayakkabılar için ödeme yaptınız mı?
O adamlar kim?
Bu arabalar bizimdir.
O kitaplar senindir.
Bir tane istiyoruz.
Bu korkuları bir kenara bırak.
Onlara ihtiyacım yok.
Onlar senin düşmanların.
Bu sesler de ne?
Onlar benim ayakkabılarım.
Onlar onların kitapları.
Şu adamlar kimdir?
O çocuklar kim?
O kulaklıklar çalışmıyor.
O muzlar lezzetli.
Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.
O atlar senin.
Şu gözlükler size uyar.
Bu kitapların her birini okudum.
Son beş kiloyu veremez,
Onları bu işin içinden çıkaralım.
Çünkü bu değişimler maceralar yaratır.
Umarım o enkazı kısa sürede buluruz.
o yıllarda güzeldi
çok güzeldi o günler
Bütün bu kitaplar senin mi?
Şu tutuklular dün serbest bırakıldı.
Bu ayakkabılar onun.
Bu kitapları Almanya'dan sipariş verdim.
Bu senin işin değil.
Şu üç adam kim?
Şu öğrenciler çok çalışırlar, değil mi?
Bunların nesi var?
Şunlar öğle yemeğinden kalanlar.
Onlar kimin kitapları?
Şunlar kimin ayakkabıları?
Şu kitaplarla ne yaptın?
Şu iki çocuk kuzendir.
ve bu bağlantıları anlarsak,
Tüm o sesler ve yazım,
O laboratuvar deneyleri inanılmaz derecede önemli.
Amerika'da meydana gelen bu şiddetin sistemlerini
Ya da bu ağaçlardan birine gidip
Diyelim ki bu faktörler,
Anıları yıllarca bastırdım,
o güzel 'kayıklara' binip gittiler
Bu ayakkabılar çok dar. Acıtıyorlar.
Bu ülkeler Fransa'ya aitti.
Şu iki deney benzer sonuçlar vermiştir.
Şu trenler her üç dakikada bir çalışırlar.
Onlar hediye.
Ben bu ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.
Bu ayakkabılar eski modadır.
Onlar benim.
Neden onlardan birini istiyorsun?
Şu ayakkabılar İtalya'da yapıldı.
Bu hikayelerden çok etkileniyorum.
Bu kitapların hepsi kullanışlı değil.
- Şu adamlar Fransızca konuşuyorlar.
- Şu adamlar Fransızca konuşuyor.
- O adamlar Fransızca konuşuyorlar.
- O adamlar Fransızca konuşuyor.
O ikisi geçinemezler.
Sen o vidaları sıkmak zorundasın.