Translation of "Ayudado" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Ayudado" in a sentence and their turkish translations:

Podría haber ayudado.

Yardım edebilirdim.

Me ha ayudado mucho.

Çok işime yaradı.

Siempre me has ayudado.

- Bana her zaman yardım ettin.
- Bana her zaman yardım ettiniz.
- Bana daima yardım ettin.
- Bana daima yardım ettiniz.

No creo que haya ayudado.

Pek faydası olmadı.

Le agradecí por haberme ayudado.

Bana yardım ettiği için ona teşekkür ettim.

¿A quién has ayudado últimamente?

Son zamanlarda kime yardım ettin?

¿A quién has ayudado recientemente?

Son zamanlarda kime yardım ettin?

«¿Quién te ha ayudado?» «Tom.»

"Sana kim yardım etti?" " Tom etti. "

Siempre he ayudado a Tom.

Ben hep Tom'a yardımcı oldum.

- Un amigo de verdad me habría ayudado.
- Un verdadero amigo me habría ayudado.

Gerçek bir arkadaş bana yardım ederdi.

Me ha ayudado mucho. Muy bien.

Bu bana çok yardımcı olmuştur. Pekâlâ.

Deberías haberlo ayudado con su trabajo.

- Ona işinde yardım etmiş olman gerekirdi.
- Ona işinde yardım etmen gerekirdi.
- Ona işinde yardım etmeliydin.

Estoy feliz de poder haberte ayudado.

Sana yardım edebileceğim için memnunum.

Nunca me arrepentí de haberlo ayudado.

Ona yardım ettiğim için asla pişman olmadım.

Si hubiera estado contigo, te habría ayudado.

Seninle birlikte olsaydım, sana yardım ederdim.

Markku me ha ayudado en muchos aspectos.

Markku bana birçok yönden yardımcı oldu.

Me alegro de que me hayas ayudado.

Bana yardım ettiğine sevindim.

Le he ayudado a traer el pupitre.

Onun masayı getirmesine yardımcı oldum.

Toda su vida ha ayudado a los pobres.

Hayatı boyunca fakire yardım etti.

Y nos ha ayudado mucho desde una perspectiva evolutiva.

ve evrimsel açıdan çok işe yaradı.

Si me hubieras ayudado, podría haber terminado el trabajo.

Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.

- Sí, Bob me ha ayudado.
- Sí, Bob me ayudó.

Evet, Bob bana yardım etti.

¿Has ayudado a cocinar a tu esposa alguna vez?

Hiç yemek pişirmede karına yardım etti mi?

Tomás nos habría ayudado si se lo hubiéramos pedido.

Eğer ondan isteseydik Tom bize yardım ederdi.

- Me ha ayudado mucho.
- Ha sido una gran ayuda.

- Çok işime yaradı.
- Bu çok yardımcı olur.

He ayudado a mis padres con las tareas domésticas.

Ev işinde ebeveynlerime yardım ettim.

No lo hubiera conseguido si no me hubieras ayudado.

Yardım etmeseydin, başarılı olamazdım.

Que ha ayudado a Maduro a quedarse en el poder.

Bu da Maduro'nun iktidarda kalmasına yardımcı oldu.

Tom debía haber ayudado a Mary a mover el sillón.

Tom Mary'nin kanepeyi taşımasına yardım etmeliydi.

Sus buenas decisiones me han ayudado a sobrevivir en este brutal desierto

Şimdiye kadar zekice seçimleriniz bu acımasız çölde hayatta kalmamı sağladı

Y la sugerencia es que han ayudado a moderar el cambio climático.

ve iklim değişikliğini düzenlemede yardım ettiği düşünülüyor.

Si mi madre hubiera estado todavía viva, me habría ayudado en aquel entonces.

Annem hâlâ hayatta olsaydı, o zaman bana yardımcı olurdu.

Una mayor demanda de café de alta calidad ha ayudado a alzar más los precios del café.

Yüksek kaliteli kahve için daha büyük bir talep kahve fiyatlarının yükselmesine neden oldu.