Examples of using "Ansiedad" in a sentence and their turkish translations:
kaygı
kaygı ve endişeyle takip ediyor.
endişeli bir şekilde saatime bakıyordum
Göğsümde belli bir anksiyete hissettim.
ve zihinsel bozukluklar gibi başka ruhsal rahatsızlıklara da sahip oluyor.
Anlattım onlara depresyonumu ve kaygılarımı anlattım,
o zaman anksiyete alanındadırlar.
Bir gün sosyal anksiyetemin tedavi olacağını umut ediyorum.
ve bununla gelen aklının gerisindeki kaygı bulutu da yok.
Matematik endişesi olanlarınkine benzer.
Anksiyete ile baş edemedi.
Kocasının hastalığı ona büyük endişeye yol açtı.
Dünyada kaygıya yol açan bir sürü şey var,
bunun yaşamlarını bir şekilde etkileyeceği kaygısını dile getiriyor.