Examples of using "Curar" in a sentence and their turkish translations:
Sorunu büyümeden halletmeli.
Biz dünyayı iyileştirebiliriz.
Korunma tedaviden daha iyidir.
Kalp yaralarını iyileştirmek zaman alır.
bebek ölüm oranlarını azaltma
iyileşmek, acıların silinmesi demek değil.
Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.
Bazı kanser türlerini tedavi edebiliriz.
Bir gün sosyal anksiyetemin tedavi olacağını umut ediyorum.
Sen kırık bir kalbi onaramazsın.
Şu anda bu hastalığı tedavi etmek tıbben mümkün değildir.
Bugünün işini yarına bırakma.
Yarayı iyileştirmek, öç almaktan iyi değil mi?
Birçok insan akupunkturun hastalıkları iyileştirebileceğine inanır.