Examples of using "Les" in a sentence and their turkish translations:
Onlar onu seviyordu.
onları gözlemleyip test ediyoruz
Onlar iyiler.
Buna bayılacaksınız.
Sizi temin ederim,
Siz onları biliyor musunuz?
Onlar bunu sevecekler.
Cezalandırılacakları hiç akıllarına gelmedi mi?
Onlar beni sevmezler.
Onlar seni sevmiyorlar.
Ben onlara durdurmalarını söyledim.
Onlar seni seviyordu.
Onlar yalnız olmaktan hoşlanırlar.
Bu sizin canınızı sıkmıyor mu?
Sana bunu sunuyorum.
Dedi ki, "Sana bayıldılar
Çok ağır hayal kırıklığı yaşarsınız.
Onlara ''Anlıyorum'' diyorum,
Onlara yiyecek verdik.
Sadako, onlara gülümsedi.
Dün onlara yardım ettim.
İsa onlara cevap verdi.
Şarkı söylemeyi severler.
Hiç kimse onlara inanmayacak.
Onlardan korkmuyorum.
Dans etmeyi severler.
Onlara her şeyi anlattım.
Onlar beni sevmezler.
Biz de onlara yardım ettik.
- Size çok değer veriyoruz.
- Size hayranlık duyuyoruz.
Kısa sürede onların hızına yetiştim.
Onlara minnettarım.
Onlara şans diliyorum.
Biz onları kazandırdık.
Onlar onu istiyorlar.
Onlar onu sevecekler.
Onlara inanmadım.
- Onlar için fark etmez.
- Onlar için önemli değil.
Onlara ne söyledin?
Onlara bildireceğim.
Onlara ne verdin?
Onlar Mary'yi sever.
Onlar onu seviyor.
Onlar suçüstü yakalandılar.
Sizden korkuyorlardı.
Onlara bağırmıyorum.
ve onlara şunu söylüyor ben onlara yağmurun nasıl yağacağını anlattım
Onları ne için cezalandırıyorsun?
Onlar İngilizceyi seviyorlar.
Hemen bir örnek vereyim.
Açıklayayım.
Bir örnek vereyim.
Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:
ve bu hataların kaynağına inmelerini sağlayan
onları güçlendireceğine de inanıyorum.
kimse sana inanmaz.
Kolaylaşmıyor diyorum onlara,
onlara ne söylediğimi biliyor musunuz?
Size bir soru sorayım o zaman.
reçeteye antibiyotik yazdığında
ya da ameliyat önerdiğinde sorun.
Ama size sormak istiyorum:
herkes çok sevdi
onların başına gelmiş miydi?
- Sana inanıyorum.
- Size inanıyorum.
Biz onlara moral desteği vereceğiz.
Onlar beni gördüklerine memnun oldular.
O, onlara yiyecek sağladı.
Onlar elma severler.
O, onlara karşı çok nazikti.
Onların gönüllülere ihtiyacı var.
Onlara bir şey söylemedim.
Onları nerede aşıladın?
Onları seviyorum.
- Herkes seni seviyor.
- Herkes sizi seviyor.
Onlar öğretmen tarafından azarlandılar.
Onlara başarıyı garanti etmiyorum.
Sanırım onları duyuyorum.
Onlar fasulyeyi seviyorlar.
Onlar kızları sever.
Herkes onlardan hoşlanır.
Ben onları yalnız bırakmak için söz verdim.
Onlar ilgiyi seviyorlar.
Onlar onu seviyorlar.
Onlar Tom'u sevmezler.
Onlar neden önemsiyor?
Onlara hiçbir şey göstermedim.
Sorduğunu onlara söyleyeceğim.
Onlara iyi ödeme yapıyoruz.
Ben onlara iyi ödeme yapıyorum.
Onları aramanı istiyorum.
- Sana yalan söyledim.
- Size yalan söyledim.
- Onlar jazz sever.
- Onlar cazdan hoşlanırlar.
Onlar deniz ürünlerini seviyorlar.