Translation of "Les" in Turkish

0.194 sec.

Examples of using "Les" in a sentence and their turkish translations:

- Les encantó.
- Les encantaba.

Onlar onu seviyordu.

les atendemos, les hacemos pruebas,

onları gözlemleyip test ediyoruz

- Les va perfectamente.
- Les va bien.

Onlar iyiler.

Les encantará.

Buna bayılacaksınız.

Les aseguro

Sizi temin ederim,

¿Les conocéis?

Siz onları biliyor musunuz?

Les gustará.

Onlar bunu sevecekler.

¿Nunca se les ocurrió que les castigarían?

Cezalandırılacakları hiç akıllarına gelmedi mi?

- No les gusto.
- Yo no les gusto.

Onlar beni sevmezler.

- No les caes bien.
- No les gustas.

Onlar seni sevmiyorlar.

- Les dije que pararan.
- Les ordené parar.

Ben onlara durdurmalarını söyledim.

- Les encantaste.
- Les encantabas.
- Te querían.
- Te quisieron.

Onlar seni seviyordu.

- Les gusta estar solos.
- Les agrada estar solos.

Onlar yalnız olmaktan hoşlanırlar.

¿No les preocupa?

Bu sizin canınızı sıkmıyor mu?

Esto les ofrezco.

Sana bunu sunuyorum.

Dijo: "Les encantas,

Dedi ki, "Sana bayıldılar

Les decepcionará mucho.

Çok ağır hayal kırıklığı yaşarsınız.

"Entiendo," les digo.

Onlara ''Anlıyorum'' diyorum,

Les dimos comida.

Onlara yiyecek verdik.

Sadako les sonrió.

Sadako, onlara gülümsedi.

Ayer les ayudé.

Dün onlara yardım ettim.

Jesus les respondió.

İsa onlara cevap verdi.

Les gusta cantar.

Şarkı söylemeyi severler.

Nadie les creerá.

Hiç kimse onlara inanmayacak.

No les temo.

Onlardan korkmuyorum.

Les gusta bailar.

Dans etmeyi severler.

Les conté todo.

Onlara her şeyi anlattım.

No les gusto.

Onlar beni sevmezler.

Les ayudamos también.

Biz de onlara yardım ettik.

Les estimamos muchísimo.

- Size çok değer veriyoruz.
- Size hayranlık duyuyoruz.

Les alcancé pronto.

Kısa sürede onların hızına yetiştim.

Les estoy agradecido.

Onlara minnettarım.

Les deseo suerte.

Onlara şans diliyorum.

Les dejamos ganar.

Biz onları kazandırdık.

Eso les gustaría.

Onlar onu istiyorlar.

Eso les gustará.

Onlar onu sevecekler.

No les creí.

Onlara inanmadım.

No les importa.

- Onlar için fark etmez.
- Onlar için önemli değil.

¿Qué les dijiste?

Onlara ne söyledin?

Les haré saber.

Onlara bildireceğim.

¿Qué les diste?

Onlara ne verdin?

Les agrada Mary.

Onlar Mary'yi sever.

Ella les agrada.

Onlar onu seviyor.

Les pillaron infraganti.

Onlar suçüstü yakalandılar.

Les tenían miedo.

Sizden korkuyorlardı.

No les grito.

Onlara bağırmıyorum.

Y él les dice que les dije cómo llover

ve onlara şunu söylüyor ben onlara yağmurun nasıl yağacağını anlattım

- ¿Por qué les estás castigando?
- ¿Por qué les castiga?

Onları ne için cezalandırıyorsun?

- A ellos les gusta el inglés.
- Les gusta el inglés.

Onlar İngilizceyi seviyorlar.

Les daré un ejemplo.

Hemen bir örnek vereyim.

Les voy a explicar.

Açıklayayım.

Les doy un ejemplo.

Bir örnek vereyim.

Supongamos que les pregunto:

Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:

Que les permitiera informar

ve bu hataların kaynağına inmelerini sağlayan

Eso les daría poder.

onları güçlendireceğine de inanıyorum.

Que nadie les creerá.

kimse sana inanmaz.

Les contesto que no.

Kolaylaşmıyor diyorum onlara,

¿saben qué les dije?

onlara ne söylediğimi biliyor musunuz?

Déjenme que les pregunte:

Size bir soru sorayım o zaman.

Cuando les recete antibióticos,

reçeteye antibiyotik yazdığında

O les proponga operarse.

ya da ameliyat önerdiğinde sorun.

Pero yo les pregunto:

Ama size sormak istiyorum:

A todos les encantó

herkes çok sevdi

¿Les pasó a ellos?

onların başına gelmiş miydi?

- Te creo.
- Les creo.

- Sana inanıyorum.
- Size inanıyorum.

Les daremos apoyo moral.

Biz onlara moral desteği vereceğiz.

Les dio gusto verme.

Onlar beni gördüklerine memnun oldular.

Él les proveyó comida.

O, onlara yiyecek sağladı.

Les gustan las manzanas.

Onlar elma severler.

Les fue muy amable.

O, onlara karşı çok nazikti.

Les hacen falta voluntarios.

Onların gönüllülere ihtiyacı var.

No les dije nada.

Onlara bir şey söylemedim.

¿Dónde les has vacunado?

Onları nerede aşıladın?

- Me gustan.
- Les quiero.

Onları seviyorum.

A todos les agradas.

- Herkes seni seviyor.
- Herkes sizi seviyor.

El profesor les riñó.

Onlar öğretmen tarafından azarlandılar.

No les garantizo éxito.

Onlara başarıyı garanti etmiyorum.

Creo que les oigo.

Sanırım onları duyuyorum.

Les gustan los frijoles.

Onlar fasulyeyi seviyorlar.

Les gustan las chicas.

Onlar kızları sever.

A todos les agradan.

Herkes onlardan hoşlanır.

Les prometí dejarlos solos.

Ben onları yalnız bırakmak için söz verdim.

Les gusta la atención.

Onlar ilgiyi seviyorlar.

- Les encanta.
- Lo adoran.

Onlar onu seviyorlar.

No les gusta Tom.

Onlar Tom'u sevmezler.

¿Por qué les importa?

Onlar neden önemsiyor?

No les mostré nada.

Onlara hiçbir şey göstermedim.

Les diré que preguntaste.

Sorduğunu onlara söyleyeceğim.

Nosotros les pagamos bien.

Onlara iyi ödeme yapıyoruz.

Yo les pago bien.

Ben onlara iyi ödeme yapıyorum.

Quiero que les llames.

Onları aramanı istiyorum.

- Te mentí.
- Les mentí.

- Sana yalan söyledim.
- Size yalan söyledim.

Les gusta el jazz.

- Onlar jazz sever.
- Onlar cazdan hoşlanırlar.

Les gustan los mariscos.

Onlar deniz ürünlerini seviyorlar.